Kullanıcılara ait mesajları görebilmek için üye girişi yapmalısınız!
|
|
Kullanılmamış tüm
gülücüklerini bana bağışlıyor şimdi dünya. Sense; ömründeki tüm gitmeler
için “elveda”lar topluyorsun azığına. Gitme diyenleri dinlememek içinse
çığlıklar yerleştiriyorsun kulaklarına. Oysa ben; azığında duran
“elveda”lardan bihaber düşeyazmıştım tek heceye. Sonra düş’e yazmıştım
... her yolun sonunda sana düşüşlerimi. Hüzne çalan bir sonbahar vaktinde
eski kitapların arasında biriktirdiğim bir yığın küflenmiş yalnızlığımla
yineliyorum seni. Sonra; içimin deruni çöl gecesinden sesleniyorum
sana: ‘bana susacak kadar ben, konuşacak kadar sen lazım’ diyorum.
Sen olmuyorsun ben “sus” kalıyorum…
|