Seril üzerime..
Serilsen şehrimin üzerilen gece gibi üzerime..
Koca bir ıssızlığın ortasında;
Yitirsek bildiğimiz dilleri, sussak öylece..
Sessizliğimi sarıp sarmalasan karanlığın ile,
Usul usul çekilsek içimize..
Üflesen, takılsam nefesine..
Olmadığın an’ların inadına;
Yaslanıp şehrimin tepelerinden birine,
Parmak uçlarımı ezberletsem tenine..
Lacivert bir gecede, durgun bir mavinin kıyısındayım..
Binlerce yıllık şehrimin kaldırımlarında
Şairlerin ceplerinden düşürdüğü harfleri toplayarak
Dikiliyorum işte karşına..
Heybemde biriktirdiğim yüzsüz acılar,
Çocuksu kahkahalarım ile sarmaş dolaş..
Satır arasında sallanan ümitler,
Yokluğunun buz kesiği yaraları ile canhıraş..
Dilimde yalnızlığın acımsı tadı var,
Gözlerimde gecenin pusu..
Aksak bir ihtiyar gibi,
Ağırdan düşüyorum zihnimdeki bu notu..
Olmadığın anları toplayıp alt alta,
Buradan Fizan’a yol yaptım..
Çok gittim, çok geldim..
Artık aşk dininin hacısıyım..
Kendi satırlarımın arasında kayboluyorum,
Karışığım..
Büyük harfle başlayan cümlelerimin,
Sonuna gelmeden başını unutuyorum..
Hatırlamak lanetim oldu ya
Bi’ seni unutamadım..
..
Sen gel yine de,
Seril gece gibi üzerime..
________________
Üflesen, nefesine takılsak..
|