Bir düş/tün..
Gecenin ıssız ve serin karanlığında camları yalayan bir rüzgarın uğultusu eşlik ediyordu kalemime.
Fonda inceden gitar, dudaklarımın arasında sigaram.
Zihnimde uçuşan harfleri yakalayıp saçlarından, es verilen notalarda düşürüyordum parmak uçlarımdan.
Duvarlarımda dans eden bir hayale tanıklık ediyordu İstanbul..
İki yakasının bir araya gelmediği bu sefil ihtiyar kalemimden dökülenleri kıskanıyordu aslında.
Büyük harfle başlayan cümlelerin her çıkmazının kapılarında son bulmasıydı bu, senin beni bulmadığın anların toplamından büyüktü sana olan açlığım..
Kırk kere söylersen olur derlerdi eskiler,
Sırf bu yüzdendi en az kırk mısra yazmalarım sana..
Açtım, açıktım sana..
Denizimin mavisinde yüzdürdüğüm kağıttan gemilerime veriyordum adını, bilmiyordun.
Aynı dalgalara bakıp dilekler tutuyorduk, ben seni diliyordum senin aklından bir melek olmak geçerken..
İçimdeki kadın..!
Başını kaldırıp baktığın yıldızlar kadar uzak değildim aslında..
Aynı gecenin karanlığında, aynı rüzgarın sesini dinliyorduk..
Nefesime yüklediğim mısralarım değiyordu nefesine, içini ürperten rüzgar ile geziyordu parmak uçlarım teninde..
Uçsuz bucaksız masmavi denizimizin kıyısında batan her güneş ile senden ne çok belirir gök
Papatyalar taktığım saçlarının arasında gezen parmak uçlarıma sinen kokunu çekiyorum içime..
Teninde bıraktığın imzamın üstünden geçmek vardı şimdi..
Yorulan göz kapaklarıma, uykusuz kalan kalbime inat usul usul uzanmak yanına..
Ey yar..!
Sen beni yak, ben sigaramı..
Alev alev sözcüklerin, dudaklarından dökülen her harf kora dönüyor göğsümde..
Kokun aklımı başımdan alırken hükmedemiyorum bedenimin titremelerine..
Avuçlarımın terlemesi gibi acemi heyecanlarıma yenik düşüyorum gölgende..
Şimdi bir damla tükürüğünün ağzımda bıraktığı o tadın esiri olmanın vakti..
Teninde bıraktığın imzamın üstünden geçmek vardı şimdi..
Yorulan göz kapaklarıma, uykusuz kalan kalbime inat usul usul uzanmak yanına..
..
________________
Üflesen, nefesine takılsak..
|