Alıntı:
yeSa Nickli Üyeden Alıntı
|
Mesajınıza teşekkürler. Şiir olunca kolay. Gündüz yaz bitir, gece faceye ver, forumlara ver herkes okusun. Hikaye yazmak kolay değil. Bir günde yazar bitirir, ertesi gün okuyucunun ilgisine sunarım anlayışı bende yok. Bakın hu hikaye aradan dört gün geçse dört ay olacakmış. 4 ağustos da kitap mağazasında dolanırken, bu hikaye aklıma geldi. Mağazadan çıktım. İleride otobüs durağında hikayeyi yazdım. Arabalar, taksiler gelip gidiyor. İnsanlar çok. O gece hikayeyi yayınlasam da olurdu ama bir edebiyat öğretmeni veya tahsilli biri: Şu Serdar Yıldırım süper bir konu bulmuş, Ömer Seyfettin hikayelerini okumamış kimse yoktur. Ama yakıştı mı işte şurada virgül olmalıydı. hikaye çabuk bitmiş devam etmeliydi gibisinden eleştiriler olurdu. Dört ay defalarca okudum. Bazı kelimeleri daha güzeliyle değiştirdim. Tabi bu arada 6 yıl önce yazdığım bazı hikayeleri hazırlamaya çalışıyordum.
Birkaç yıl önce bir sitedeki bayan okuyucu: Senin hikaye yazma işin, bizim mantı işine benziyor. Unu al hamur aç, mantıları doldur, pişir, iki saat uğraş sonra beş dakikada yesin bitirsinler, demişti. Benimki de o hesap. Bugün böyle bir konu geçtim.