6.2.5. Lozan Antlaşması
Türkiye Büyük Millet Meclisi Ordularının İzmir’e girmesinden sonra Çanakkale ve İstanbul üzerine yönelmesi İngiltere, Fransa ve İtalya Hükümetlerini tedirgin etti. 20-23 Eylül’de Paris’te toplanan bu devletlerin Dışişleri Bakanları askeri harekâtın durdurularak Venedik ya da başka bir yerde barış görüşmelerinin yapılmasını istedi. Mustafa Kemal Paşa bu isteğe olumlu cevap verdi ve barış görüşmeleri için İzmir’i önerdi.
Mudanya Mütarekesinin imzalanmasından sonra Osmanlı Sadrazamı Tevfik Paşa 17 Ekim 1922’de Mustafa Kemal Paşa’ya bir telgraf göndererek kazanılan başarının İstanbul ile Ankara arasında oluşan ikiliği ortadan kaldırdığını belirtti. Artık ulusal birliğin sağladığını bu nedenle Avrupa kentlerinde yapılacak ve her iki tarafın da çağrılacağı barış görüşmelerinde ortak hareket edebilmek için güvendiği bir kişiyi İstanbul’a göndermesini istedi. Tevfik Paşa artık ülkede düşmanın kalmadığını, Padişahın ve Onun hükümetinin yerinde oturduğunu ima ederek kendi varlığına meşruiyet kazandırmak istemekteydi. Mustafa Kemal Paşa Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kabul ettiği anayasaya ile yeni devletin niteliklerinin belirlendiğini belirtti ve Türk ulusunun geleceğinden Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin sorumlu olduğunu söyledi. Yakında toplanacak barış konferansında Türkiye’yi; Türkiye Büyük Millet Meclisince belirlenen kişilerin temsil edeceğini bildirdi. İtilaf Devletleri ise 27 Ekim 1922’de, İsviçre’nin Lozan kentinde yapılacak barış konferansına Osmanlı Devleti ile Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcilerini birlikte davet etmişlerdi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti Osmanlı Devleti temsilcisinin bulunduğu konferansa katılmayacağını belirtti. Ancak Osmanlı Devleti kaldığı sürece İtilaf Devletleri temsilcileri bundan yararlanmaya çalışacaklardı. Öyle ise yapılması gereken Osmanlı devletinin varlığına son vererek Türkiye’nin tek temsilcisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğunu bir kez daha açıkça ortaya koymaktı. Nitekim Tevfik Paşa’nın Sadrazam unvanıyla Türkiye Büyük Millet Meclisine hitaben gönderdiği ve Osmanlı Hükümeti ile Türkiye Büyük Millet Meclisi arasında bir ikilik kalmadığını, vatanın yüksek çıkarları doğrultusunda birliği sağlamanın farz olduğunu belirten telgraf üzerine başlayan tartışmalar, saltanatın kaldırılmasıyla sonuçlandı(1 Kasım 1922). Saltanatın kaldırılması üzerine Tevfik Paşa Hükümeti 4 Kasım’da istifa etti. Padişahlığı elinden alınan Vahdettin ise can güvenliğini tehlikede görerek İtilaf Devletlerinin İstanbul’daki işgal orduları başkomutanı General Harrington’a bir mektup yazarak İngiltere Devletine sığınmak ve vakit geçirilmeden İstanbul’dan ayrılmak istediğini bildirdi. 17 Kasım 1922’de Malaya Zırhlısı ile İstanbul’u terk etti. Böylece Osmanlı devleti tarihin derinliklerine itildi. Türkiye’nin tek temsilcisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi olduğu ortaya çıktı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, İtilaf Devletlerinden 13 Kasım’da İsviçre’nin Lozan Kentinde başlayacak Barış Konferansına katılma davetini aldığı zaman konferansa katılacak heyetin saptanması, konferansta görüşülecek konuların belirlenmesi için yoğun bir çalışma içine girdi.
________________
El Haset Min-El Mahrum
Kötü Niyetle İyi Murada Varılmaz ! ! !
|