Yaşayanların hayatını kabusa çeviren baş ağrısı tiplerinden biri olan migren, medikal yöntemlerle tedavi edilebildiği gibi evde uygulayabileceğiniz basit yöntemlerle ve alabileceğiniz önlemlerle çok daha kolay bir şekilde de atlatılabilir. Migren ağrısına ne iyi gelir, gelin yakından inceleyelim.
İnsanın neresi ağrıyorsa canı oradadır derler ancak bunlar arasında bir tane baş ağrısı tipi var ki yaşayanların hepsi ‘Allah düşmanımın başına vermesin.’ şeklinde tanımlıyor; migren.
Migren, yaşayanların hayatını kabusa çeviren bir baş ağrısı türüdür. Fakat bilinen baş ağrılarının aksine farklı yan etkilerle birlikte gelir ve çoğu zaman herkes tarafından kullanılan ağrı kesicilerle kolay kolay geçmez.
Pek çok uzman migren tedavisi için medikal yöntemler öneriyor. Elbette bu önemsenmesi gereken bir öneri ancak migren atağı sırasında evde uygulayabileceğiniz yöntemlerle ya da migren atağı öncesi alabileceğiniz önlemlerle bu ağrıyı çok daha kolay bir şekilde atlatabilirsiniz.
Migren ağrısına ne iyi gelir sorusuna odaklanalım ve evde uygulayabileceğiniz yöntemlerle birlikte alabileceğiniz önlemleri görelim.
Migren nedir, belirtileri nelerdir?
Migren, en basit tanımıyla bir baş ağrısı tipidir. Yaşayanların hayatını kabusa çeviren bu ağrı genel olarak
ensede, şakakta ve göz çevresinde başlayarak hastanın hareketlerine göre yayılabilir. Migren ağrısı yaşayan kişiler ışığa karşı hassas olur ve çoğu zaman kusma hissi duyarlar.
Son üç ayda, ayda 15 gün ve daha fazla kez migren ağrısı yaşadıysanız bu durum
kronik migren olarak adlandırılır. Bu tür kronik migrene kaygı bozuklukları, depresyon ve uyku bozuklukları eklenebilir. Kronik migren atakları yaşıyorsanız mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalısınız.
Migrene ne iyi gelir, evde tedavi yöntemleri nelerdir?
- Tüketmeniz ve tüketmemeniz gerekenlere dikkat edin.
- Uçucu yağların etkilerini hafife almayın.
- Zencefil tozunun mucizevi etkisini keşfedin.
- Stresinizi doğru yönetin.
- Kendinize masaj yapmayı öğrenin.
- Sıkı bir uyku düzeniniz olsun.
- Soğuk mu sıcak mı iyi geliyor keşfedin.
Tüketmeniz ve tüketmemeniz gerekenlere dikkat edin:
İster inanın ister inanmayın, tükettiğiniz her şeyin vücudunuza bir etkisi vardır. Bu nedenle yediğiniz içtiğiniz her şey konusunda son derece dikkatli olmalısınız. Konu migren olduğunda ise magnezyum ve B kompleks vitaminler beslenme düzeninizde mutlaka yer alması gerekenler arasındadır.
Migren diyetinde önerilen bazı gıdalar şu şekilde;
- Badem
- Susam
- Ay çekirdeği
- Fındık
- Kaju fıstığı
- Fıstık ezmesi
- Yulaf
- Yumurta
- Süt
Migreni tetiklediği düşünülen ve
migren ağrısı çekmek istemiyorsanız kısıtlamanız gereken bazı gıdalar ise şu şekilde;
- Alkol, özellikle kırmızı şarap
- İşlenmiş şarküteri ürünleri
- Çikolata
- Kafeinli içecekler
- Dondurma ve çok soğuk içecekler
- Fasulye
- Kurutulmuş meyveler
- Ayran ve yoğurt gibi kültürlenmiş süt ürünleri
Elbette,
tüm bu gıdalar mutlaka migren yapar demek doğru olmaz. Bunu siz belirlemelisiniz. Migren atağı öncesinde ne yediğinizi not alın ve tetikleyicileri tespit etmeye çalışın. Gariptir, az miktarda kafein migren ağrısına iyi gelirken miktarı arttıkça migren atağının baş sebebi olur. Bu noktada dikkatli olmalı ve kendinizi tanımalısınız.
Uçucu yağların etkilerini hafife almayın:
Uçucu yağlar ile yapılan hafif masajlar, migren ağrılarında kullanılan geleneksel bir tedavi yöntemidir.
Lavanta yağı koklamanın pek çok hasta üzerinde iyileştirici etkisi olduğu görülmüştür. Aynı şekilde
nane yağında bulunan mentol esansı da pek çok hastanın ağrısını azaltmıştır. Bu yağlar su buharına katılabilir, direkt koklanabilir ya da şakaklara yapılacak hafif bir masajda kullanılarak hastanın soluması sağlanabilir. Bu da kişiden kişiye değişmektedir.
Zencefil tozunun mucizevi etkisini keşfedin:
Eğer özel bir alerjiniz yoksa zencefil tozu tamamen zararsız bir üründür.
Zencefil tozu, bilinen pek çok migren ilacına göre çok daha hızlı etki etmektedir. Ağrı öncesi kullanımı atak sıklığını azaltırken atak sırasında kullanılması ise ağrının şiddetini ve süresini azaltır. Üstelik migren ağrısına eşlik eden mide bulantısını da neredeyse ortadan kaldırır.
Stresinizi doğru yönetin:
Stres, migren ağrılarının en önemli tetikleyicilerinden biridir. Üstelik
ağrı sırasında stresiniz arttıkça ağrının şiddeti de artmaktadır. Bu nedenle stres yönetimi, migren hastalarının en önemli silahıdır. Atak sırasında sıcak bir banyo yapmak, kendi kendinizi telkin etmek gibi yöntemler işe yarayacaktır.
Atak sırasında stres yönetiminden daha da önemli olan ise günlük hayatınızdaki
stresi yönetmek ve atakları daha gelmeden uzaklaştırmaktır. Bunun için yoga, meditasyon, düzenli egzersiz gibi bazı yöntemler öneriliyor. Bu noktada tercih yine hastaya kalmış durumda. Sizi neyin mutlu ettiğini, sakinleştirdiğini ve stresinizi azalttığını bulmalısınız. Aynı şekilde stres kaynaklarını da bularak bir şekilde mücadele etmeyi öğrenmelisiniz.
Kendinize masaj yapmayı öğrenin:
Keşke düzenli olarak profesyonel bir masörün maharetli ellerine kendimizi bırakabilsek ya da her istediğimizde bize masaj yapacak biri olsa ancak bunlar her zaman mümkün olmuyor. Mümkün olsa,
emin olun boynunuza ve omuzlarınıza yapılacak bir masaj ağrının şiddetini büyük oranda azaltır.
Eğer düzenli olarak profesyonel bir masöre gidemiyor ya da size masaj yapacak birini bulamıyorsanız bu işi kendiniz yapmalısınız.
Bir tenis topu alın ve duvara dayanın. Boyunuza ve sırtınız boyunca bunu kullanarak masaj yapın. İlk başlarda biraz zor gelebilir ama alıştıktan sonra emin olun etkisini göreceksiniz.
Sıkı bir uyku düzeniniz olsun:
Migren atağı sırasında ışıktan uzak, sessiz bir odada dinlemek en etkili tedaviyi sunacaktır. Ancak
böyle dinlenme seansları için ağrı gelmesini beklemeyin. Sıkı şekilde uyacağınız bir uyku düzeni belirleyin. Uyuyacağınız oda karanlık olsun. Uyumadan önce ekrana bakmayın. İyi dinlenmiş bir vücut hem stresten hem de migren gibi ağrılardan uzak olacaktır.
Soğuk mu sıcak mı iyi geliyor keşfedin:
Migren atağı sırasında uygulanacak sıcak ya da soğuk kompres pek çok hastanın ağrı şiddetini azaltmakta ve süresini kısaltmaktadır. Ancak uygulanacak kompresin durumu yine kişiye göre değişmektedir.
Bazı hastalara sıcak, çoğuna ise soğuk iyi gelmektedir. Bu noktada denemeli ve hangisinin iyi geldiğini keşfetmelisiniz.
Alıntıdır.