Baghi'nin Günlüğü ' Sabır
Uzun zaman oldu. İmedi'nin gidişinin bugün bilmem kaçıncı günü?
Baghi fazla suskun, çekingen, karanlık ve kasvetli bir vaziyette.. Gidişini henüz kabullenememişken, özlemin ağır bastığı günlere karıştı.
Peki asıl zor olan kalana mı, gidene midir?
Bunca kargaşanın arasında cevaplarını bilemediğimiz ve asla bulamadığımız o kahrolasıca sorularla boğuşmaktan da yoruluyor insan.
'' İmedi- Baghi ben uzaklara gidiyorum. Aslında söylemeyecektim gideceğimi, ama biliyorum sen hep beklerdin beni. Bekleme.. ''
Baghi- Bekledim, beklerim..
Ateşlere bürünmüş zehirli sözlerden arındım.
O kırgınlık dolu izlerden sakındım da geldim. Belki toz, kir, kül içerisindeyim..
Elim, yüzüm kan içerisinde geldim. Tüm o karanlık şeylerden saklandım, dizinin dibine atıldım. Zaman neydi? Belki şimdi daha iyi anlarım, zaman; emekti, sevgiydi, kıymetti?
Kalbim işgal altında olsa da, sabredeceğim. Sabırla beklerim..
Zira yokluğun ağır basıyor..
Ayaklarım toprağa gömülüyor sanki? Yokluğunun getirisiyle kayboluyorum, yokoluyorum..
Ben bi gömlek giydim üzerime.. Ateşten, acıdan, kırgınlıktan ve eziyetten ibaret.
İyi ya da kötü sonunun nereye varacağını bilmeksizin gölgende olsun istiyorum.
Zaman mı? Zaman..
Kalbim işgal altında olsa da, sabredeceğim. Sabırla beklerim..
-Matizz
________________
Ve her insan, zamanın dünya üzerinde bıraktığı birer yara izidir.
|