Tekil Mesaj gösterimi
Alt 01 Mart 2024, 12:19   #1
NaR
GurbetYeri.Net
NaR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

Standart Siftah senden, Bereketi Allah’tan

Siftah Senden Bereketi Allah’tan.



"Siftah" ne demektir

Dilimize Arapçadan geçmiş olan Siftah kelimesi, ''istiftah'' Sözcüğünden türetilmiştir. İstiftah, başlangıç, giriş, ilk anlamlarına gelirken siftah sözcüğü de günün ilk satışı demektir.


SİFTAHI SENDEN, BEREKETİ ALLAH'TAN.

Siftah esnafımızın hoş bir geleneği. Müşterinin esnafa, esnafın müşterisine olan nezaketi, jesti, manen ve madden desteği. Çocukluk yıllarımızda ilk alışverişi yapanın verdiği parayı dükkanın içine atması bir gelenekti. O madeni para, o günün ilk kazancı, uğuru, bereketiydi. Esnafımız, bazı insanların paralarının hayırlı ve bereketli olduğuna inanırdı. Onları çağırıp, " gel bir siftah yap" derler, Gelen kişi de, cebinden bir bozukluk çıkarır ve dükkana siftah parası atardı.

Eski insanlar, ilk siftahı kendilerinden yapmış olmasından dolayı mutlu olurlardı. Hele o gün o dükkan müşterilerle dolup taştıysa… Dükkan sahibi, bazen adını bile bilmediği ilk müşterinin dükkanının içine attığı siftah parasının uğurunu anlata anlata bitiremezdi. “Siftahı senden, bereketi Allah’tan” demekte, o günlerden bugünlere taşıdığımız kültürümüzün inciler saçan, mana yüklü bir cümlesi olarak çok şükür ki, hala yaşıyor, yaşatılıyor.

Siftah alışverişin ilk kazancı, ilk kazanılanıdır. Ardı ne kadar gelir, ne kadar olur, akşama kadar kim gelir, kim gider nasip işidir.

Fatih Sultan Mehmet’in, İstanbul’u fethettikten sonra, tebdili kıyafetle gezdiği o devrin İstanbul Çarşısı esnafından iki ürün alamadığı anlatılır. Esnaf, evet o sorduğunuz bende var, lakin komşumda da var, belki siftah etmemiştir, onu da ondan alın diye ikinci bir ürünü satmadığı, Padişahın gezdiği dolaştığı onca dükkanın hiç birinden iki ürün birden alamadığı bugün bile anlatmaya ve dinlemeye doyulamayan bir güzel hatıradır.

Esnafın feraseti, Komşuluk, komşu hakkı, Ve siftah denen uğura bakış açısının güzelliği, Dayanışması, Birbirini koruması, kollaması, Kazancı bölüşmesi ve paylaşması Dünden bugüne muhteşem bir örnektir. Esnafın bir başka esnafı kardeş bilmesi, Kardeşinin elinden tutup, onun hakkını gözetmesi ve koruması, Siftah kavramına apayrı bir özellik yüklemiştir.

Bazı esnaflar siftah parasını, bir kenara ayırırlar, diğer paraların içine koymazlar, karıştırmazlardı. Dükkanıma sanki Hızır geldi de siftah parası attı, Akşama kadar müşteriden başımı alamadım, Ne kadar maddi sıkıntım varsa bitti çok şükür, Diyen esnafları birçoğumuz dinlemiştir. Siftah parasının uğuruna, eski esnafların ne denli inandığına birçok insan gibi şahidim. Onların izinden gelenler, O günlerde çıraklık ve kalfalık yaparak bugün işyeri ve dükkan sahibi olanlar, Bu geleneği ustalarından, Büyüklerinden, baba ve dedelerinden gördükler gibi sürdürmeye devam ediyorlar.

Sabah namazı sonrasında besmele ile açılırdı dükkanlar. İlk gelen eş, dost, müşteri alış veriş yapsa da, yapmasa da, o günün uğur için, bereketli geçmesi için, dönemine göre siftah parası olsun diyerek bazen 25 kuruş, bazen 50 kuruş, bazen de 1 lira atarlardı.

Esnaf arkadaslarimiza Hayirli siftahlar dilerim.