Kullanıcılara ait mesajları görebilmek için üye girişi yapmalısınız!
|
|
Parmaklarımın arasın da, ucu küllenmiş sigaram ve önümde eski bir Bilgisayar. Başedilmez ağrılara gark olan bir kafa, derdi bulunmaz. dertlerle, çıkıyorum sabahlara!...
En baştada dedik ya hani... AĞIT...
Nefesimi her içime çekişim de Ciğerime dolan, sigara dumanını hissederek bir adım daha yaklaşıyorum sona. Biliyorum bugun yazacaklarım pek hayra alamet değil.
Zaten ayak seslerimin beni götürdüğü yerde kıyametimin gelişi değil mi idi.
Ansızın geliversen, açıversen kapımı, desenki BEN GELDİM! Sessizliğimi, Bakışlarınla bozsan ve Yargısız infazları, ilel ebet, sonsuzluğa gömüp yanıbaşımda oluversen. Bunca zamanın ayrılığını, kokunla gidersem. Göz yaşlarım, kucakladığım bedenimle seni, tel, tel, saçlarına dökülse. Akıttığım her göz yaşının bir bedelinin olduğunu bilsen ve gülümsesen. Yanaklarımı silsen pamuk ellerinle. Tebessüm den bıkmayan dudaklarından ağlama cümlesi dökülse, gülümse!, Artık yanındayım desen... Hep ihtimallere kaldı değil mi, hep hayallere mahkum etmek zorundayım seni ve kendimi. Gelsen - Gitmesen - Yanımda olsan Benim Olsan Becerebilirmiyiz sence... Yapabilirmiyiz, bunca ayrılıktan sonra, Sevdanın yükünü
kaldırabilirmiyiz. Sanmıyorum. Ben SENİ, SEN YOKKEN DAHA ÇOK
SEVMİŞ İM... İçim de, toprağa ekilen bir çiçeğin, büyüdüğü gibi
BÜ YÜ TTÜ M küçüğümü... Belkide mesafelerin getirdiği bu özlemsi duygulardır beni sana bağlayan. Belki de Elveda derken ayrılığın verdiği damak tadın da kalan Acımtırak gülümsemeler....
Eyyy Dertlerin Babası Ömer Faruk: Yak bir sigara daha! Sabaha çok var daha!. Derleşeceğiz sen yokken, sen varmışcasına, sende şifa bulacağım, Gözlerimi kapatıp, her açışım da seninle uyanıp, seninle öleceğim Vuslatın ilk ışıkların da....
~Ömer Faruk Demircan
|