05 Ağustos 2024, 06:23
|
#1
|
|
Bana Simit Satar mısın?
Her sabah saat tam 07:45 te işyerimizin olduğu sokakta "-Tazeeleeerrr, yeni çıktı fırındaaannn..." diye bağırarak kol sepetindeki harika simitleri satarken, kimbilir hangi geçim yükünü sırtlayarak sanayi esnafının evde kahvaltı yapmayanlarnı veya ben gibi simidin kokusunu simitçinin sesinde algılayan simit hastalarını doyurma ve güne hazırlama işini yüksünmeden yapan kara gözlü yetişkin sayılabilecek genç simitçiye...
Bana Simit Satar mısın?
Hey, simitçi!..
Sesin kadar sıcak mı,
kol sepetinde taşıdığın simitlerin?
Ellerimi yakar mı dokunduğumda?
Tutuşturur mu yüreğimi kara gözlerin gibi..
Dumanı üstünde mi?
Dökülüyor mu pul-pul susamları eline aldığın anda
sardığın gazete kağıdına..
Diş aralarında en olmaz yerlere
kum saatinden akan kum gibi,
gider mi o susamlar..
Kaderim gibi gevrek mi en dış yüzeyi..
İçimdeki sönmeyecek yangını,
anlatır mı, o üzerine sürülen pekmezin karası?
Halka halka boynumuza geçen dertleri,
anlatır mı, çıktığın fırının sımsıcak ateş tuğlası?
Hayatın hoyratça bittiği,
Ömrün geçip gittiği,
Her güzel ve çirkinin çarklarında yittiği gibi,
Isırdıkça biter mi?
En önemlisi,
Her tadılan lokmada
Akıldan hiç kaybolmayacak bir nefaset,
bırakır mı, beynimin en ücra köşesine?
Mıh gibi çakılır kalır mı o mis gibi koku..
Her canım simit çektiğinde
Bu tadı duyar mıyım?
Bu kokuyu alır mıyım?
Canım hep güzel bir şey yemek istediğinde,
Elimde demini tam almış bir bardak çay,
seni anar mıyım?
Ve sen de beni hatırlayıp her simit satmaya çıktığında,
Anar mısın?
Her canın güzel bir şey duymak istediğinde
Her nerede olursam olayım o anda..
Bana simit satar mısın?
21.11.2008
Necati ŞİMŞEK
Ankara
________________
Hayatı ŞiiR lerle yaşarsanız, ŞiiR gibi yaşarsınız...
|
|
|