Bir dere kenarında, böyle bir Eylül gününde, akşam üzerinden gecenin yarısına kadar ayaklarınızı çoraplardan kurtarıp buz gibi derenin suyana batırmışsınız, pırıl
prıl bir gecede kimsesizliğinizin verdiği yalnızlıkla sessizliği yaşıyorsunuz...
Dalıp gitmişsiniz bambaşka alemlere, kendinizden geçmişsiniz adeta...
Kendinizi, iç sesinizi dinlemeye çalışıyorsunuz, sadece cırcır böceğinin sesi ve akan derenin su sesi duyuluyor...
Tam gönül muhasebenizi yapıyorken...
İşte tam o anda,
Derenin içinde senfoni kurmuş bir edepsiz kurbağa bütün tılsımı bozuyor...
...
Hepsi güzel bir hayalin ürünüydü bu düşüncelerin...
Sadece hayalde kalmadı, satırlar dönüştü...
...
Çok teşekkür ederim değerli kardeşim sağ olasın, var olasın...