[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Deli Dumrul adında yıllar önce yaşayan bir er varmış. Deli Dumrul artık kurumuş, işlevini yitirmiş olan bir çayın üzerine kö
prü yaptırmıştır. Kö
prü üzerinden geçen insanlardan 30 Akçe, geçmeyen insanlar üzerinden ise zorla 40 Akçe alırmış. Bir gün yapmış olduğu kö
prünün yanına bir oba yerleşmiştir. Yerleşen bu obada bir yiğit hayatını kaybeder. Feryat seslerini duyan Deli Dumrul atına binerek obaya gider.
Feryatların neden yapıldığını soran Deli Dumrul, bu obada yaşayan bir yiğidin hayatını kaybettiğini öğrenir. Dumrul yiğidin öldüğüne çok sinirlenir. O kadar sinirlenir ki Azrail’e meydan okumaya başlar. Yüce Tanrıya Azrail ile dövüşmek için dua eder. Duası bittikten sonra evine gider.
Deli Dumrul bir toy düzenler. Öyle ki ettiği dua kabul olmuş, toya Azrail gelmiştir. Azrail’in geldiğini gören Dumrul, kılıcını çeker. Azrail’in üzerine doğru yürümeye başlar. Azrail bir kuş olup gökyüzünde uçmaya başlar. Atına binen Dumrul, Azrail’in peşine düşer. Ancak Azrail ata görünerek atın ürkmesini sağlar.
Azrail’den ürken at, Dumrul’u sırtından atarak kaçar. Azrail, yere düşen Dumrul’un üzerine doğru gelmeye başlar. Dumrul Azrail’e yalvarmaya başlar. Ancak Azrail, Dumrul’un Tanrı’ya yalvarmasını ister. Tanrı Dumrul’u bağışlamak için ondan bir can bulmasını ister. Dumrul Ailesine gider ama anne ve babası bunu kabul etmezler.
Ancak karısı onsuz dünyanın karanlık olacağını düşünerek canını vermek ister. Dumrul bunun üzerine Tanrı’ya yalvarmaya başlar. İkisini bağışlamasını ya da ikisinin birden canlarının alınmasını ister. Bu dua üzerine tanrı her ikisini de bağışlar.
Dumrul’un anne ve babasının canını alarak Dumrul ve karısına tam 140 sene ömür biçer. Deli Dumrul hikayesi Türk halk inancında bulunan Aylanu motifinin en güzel ve en yetkin işlendiği bir yerdir.
Alıntı