22 Temmuz 2024, 21:48 | #41 |
İnsana imtihan olarak özlemek yeter. Bir şehri, bir insanı bir nefesi...
|
|
|
23 Temmuz 2024, 09:23 | #42 |
Ellerimle diktim kalbimin söküklerini..
SeN diye yamadım göğsüme, yazdığın şiirlerini.. ~iÇRe |
|
|
23 Temmuz 2024, 12:20 | #43 |
Muhteşemdi gözümden düşüşün.
________________
"Hayat kısa, kuşlar uçuyor." |
|
|
23 Temmuz 2024, 14:15 | #44 |
Görünmez bir taş sırtımda.
Duyulmaz bir ah dilimde. Duyanlar nağme sanıyor. Oysa duyana inilti.. Bir yokuş çıkıyorum ki sorma gitsin. Sevda' dan mülhem ah'larım. Sen' den geldi diye onları da severim.. Kayıp yârim. Kayıp bir yarın. Her sokak lambasında bir nefes dinlenirim.. |
|
|
23 Temmuz 2024, 14:18 | #45 |
Desen ki ne yaşadın ne gördün ne bildin diye. Diyecegim tek kelime HİÇ...
Hiç gördüm. Hiç yaşadım. Hiç bildim... Kendi Hiramda sadece hiç ile nefes aldım... |
|
|
23 Temmuz 2024, 14:22 | #46 |
"Kuşlar kuşların yanına. Yapraklar yaprakların yanına. Hiçbir şey yalnız kalmıyor İnsandan başka dünyada.
"Edip Cansever |
|
|
23 Temmuz 2024, 14:24 | #47 |
"Ve bazı rûhlar sadece hüzne âşınadır bu dar'ı dünyada..." âh benim sükût ummanında zeurâkı derûnu kırılmış kuşum... Bu hüzün kokan terk-i diyâr. muhabbet-i mâsivayı kalbden ihraç edecek biiznillâh...
~pervâne |
|
|
26 Temmuz 2024, 12:55 | #48 |
"Sessiz Bir Ağıt"
Yarınsız, dünsüz bir günün yalnızlığında kaybettim kendimi. Tek bir anın sonsuzluğunda aramaktan yoruldum. Sessiz bir ağıtla yıktım şikayetin bendini. Amansız bir aşkın değirmeninde parelendim, avuçlarında yoğruldum. Ayrılık ocağında kauruldum. Ne ateştim, ne pervaneydim yanan. Uçuşan bir kıvılcımdım şerefine sönen. Figüranıydım bu tek perdelik oyununda aşkın. Belki bin yılı aşkın, öylece yürüdüm... Ne vardım menziline, ne caydım yolundan. Baktığım her şeyin, sessiz bir ağıtla suretine büründüm. Zihnimin sıratında yalpalıyor bu arzu. Nerden baksam bir vera iken var olmak, Tevhidin huzurunda eriyor kalabalıklarım. Ve bir iddiadan öte gidememiş varlığım. Bu var olmak sancısı değil mi zaten, Mutlak var olanın göğsündeki uykumuzun huzurunu bozan. Zıtlardan sıyrılıp karışsam hakikatine aşkın. Ayılsam sevgi ve nefretin sınırlarındaki sarhoş adımlardan. Hızla düştü düşlerimden tüm ihtimaller. An geldi an kadar kısaldı başlangıç ve son arasında mesafe, An geldi kıyamete kaldı varış menzile. Kah yol yürüdü altımda tek bir yıldız kıpırdamadı gökte. Kah döndü koca deveran çakılıp kaldım başladığım yere. An geldi ben durdum çevremdeki her şey gelip geçti yanımdan, An geldi ırmakta kuru yaprak gibi sürükledi beni peşinden. Yol alındı bir şekilde. Henüz varılmamışsa da menzile, değişti bir şeyler inkara gerek yok. Hiç bir şey bir adım öncesi gibi değildi. Bir adım sonrada böyle olmayacaktı. Her şey ama her şey bir hareket içinde öylece duruyordu. Evet evet.. Sabitti her şey bu hareket içinde. Öylesine değişmezdi ki değişim, ne yol şikayetçiydi ne yolcu. Öyle bir seyirdi işte kendinden kendine.. Birinden vazgeçip ötekini seçmeden yürüyorum sıratında dinginliğin.. Bu dinginlik olgunluktan değil. Ölmüşüml O yüzden sessizmiş bu ağıt. Ağlayanım yok ardımdan. Bıraktığım mirasa sevinenimde. Bir kaç hatıra koparıp yar bahçesinden, Gelip geçmişim meğer yaşamın avlusundan.. Kimsecikler görmemiş veresiye soluduğum hayatı. Kimselere kalmamış ölesiye savundukları.. Ne bir iz bıraka bilmişim yürüdüğüm bu patikada. Ne bir şahidim var, var olduğuma.... Çoktan unutmuş hiç olmamış gibi, gölgesinde soluklandığım ağaç. Meğer değmemiş bile ellerime yüzüme gözenin suyu. Şimdi içimde, asıl yurdumun ikliminden bir nasihat. Bu olmayan şehrin hiçliğinde, sessiz bir ağıt bu gurbet. Gün olur, söner kalabalıkların akisleri. Gölgesinden sıyrılıp yansımanın, aslına kavuşuruz elbet. ~Mürsel OKCU |
|
|
26 Temmuz 2024, 13:06 | #49 |
Selam olsun göğsünde dev bir kor ateş taşıdığı halde çevresine zemzem olana.
Allah derdimizden büyüktür diyip yola koyulana. Duyduğu ateşi tarif edemeyip yanana. Kadere iman edip kederden emin olana. Sevmek söylemek değilmiş, sessizce alıp yüreğine koymakmış söyleyin ona. Gülün kaderi toprağa düşmekmiş, aldanmışım güzel olduğuna. Sahi sesiyle sarılır mı insan insana? Unuttuk sanıyorduk meğer kaybolmuşuz, ne yaparsın gönül razı buna. |
|
|
31 Temmuz 2024, 12:55 | #50 |
Kursak diye bir yer var. Heveslerim, hayallerim, sevdiklerim Hepsi orada. demiş Can yücel, işte şimdi o kursağa bir ip doladım ve o hayallerimi, ideallerimi su çıkmayan bu kuyuda bir kış günü boğdum, öldürdüm.....
|
|
|
Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 10 (0 üye ve 10 ziyaretçi) | |
|
|