30 Mayıs 2022, 17:48 | #1 |
Ti ve Dostu Kaplan Hikayesi
Bir gün bir şehrin köşesinde koskocaman bir hayvanat bahçesi vardı. Bu hayvanat bahçesinde akla gelebilecek tüm hayvanlar vardı. İçlerinden en vahşi olanı da kaplanmış öyle vahşiymiş ki eğiticileri bile çok korkuyordu. Yiyecek et verecekleri zaman bile bir sopanın ucuna takar kafesin içine doğru uzatırlardı. Bu kaplanın adı” Sonik” ti. Sonik’ in namı tüm şehirde konuşuluyormuş ve herkes Sonik’ i merak ediyordu. Bu şehirde yaşayan bir de Ti adında, 9-10 yaşlarında bir çocuk vardı. Kaplan Sonik’ i en merak edenlerden biride oydu. Babasına yalvardı Sonik’i görmek için. Babası en sonunda bu ısrarlara dayanamayıp kabul etti. Beraber ailecek gitmişler ve izin vermediler. Çünkü Sonik çok vahşi bir kaplanmış ve her an ne yapacağı belli olmazmış. Ti ve ailesi evlerine dönerken Ti ağlamış ve ne olursa olsun o kaplanı göreceğim diyerek kaplanı görme fikrini kafasına koydu. Eve gittiklerinde akşam olmuş uyuma saati geldi. Herkes mışıl mışıl uyurken Ti bir sağa bir sola dönüp duruyordu aklı hâlâ kaplan Sonik’te kaldı. Herkes uykuya dalınca yavaşça yatağından kalktı ve etrafa bakınıp evden çıktı. O saatte hayvanat bahçesine gidiyordu ve görenler bu küçük çocukta nereye gidiyor böyle diyordu. Ti hayvanat bahçesine ulaştı ve kaplanın olduğu bölüme görevlilerden gizli gizli girdi. Etrafta kaplanı ararken fenerini açtı ve fener açılır açılmaz tam karşısında kaplan vardı. Gözler yemyeşil tüyler sarı kahverengi siyah büyülü çizgili bir kocaman kaplan vardı. Feneri de açınca gözler ışıl ışıl oldu. Bu kaplan karşısında dili tutulan Ti ne yapacağını bilemedi ve o anki cesaretle kaplama dokunmak istedi kaplan Sonik buna izin verdi. Ti ise kaplanın zarar vermeyeceğini düşünerek görevlilerden kafesin anahtarını almaya gitti. Görevliler de o kadar derin uykudaydı ki hiçbir şey fark etmediler. Ti de bu sefer duvarda asılı duran anahtarı alıp kaplanın kafesini açtı o açılmayla kaplan bir anda mırıldanmaya başladı ve Ti’yi ağzının arasına sıkıştırıp hayvanat bahçesinden kaçtı. Görevliler sağ sola kaçıştılar ve tüm şehri ayağa kaldırdılar duyuru yapıp aslanın kaçtığını ağzında da bir çocuk olduğunu söylediler Bunu duyan insanlar etrafına bakıp çocuğum yanımda mı diye kontrol ettiler ama ne yazık ki Ti’nin ailesi Ti’yi göremedi, çığlık çığlığa Ti’yi aramaya koyuldular ve babasının aklına o gün ne olursa olsun kaplanı göreceğim lafı geldi ve eşine, “Ti böyle diyordu hatırlıyor musun?” diye sordu. Ne yapacaklarını bilemeyen aile çaresizce bekliyordu. Aradan günler geçmeye başladı. Aile gün geçtikçe umudunu yitirmeye başladı ve aylar da geçti. Sonra o koca şehre kocaman bir kaplanın üzerinde bir çocuk gördüler ve bu çocuk Ti’ydi. Şehirdeki insanlar korkup evlerine girdiler hemen. Pencerelerinden bakıyorlardı, sonra Ti’nin ailesi uzaktan görmüş ve çocuğunu tanıdılar. Pencereden, “Tiiii Tiiii” diye bağırıyorlardı. Ti kaplanla birlikte evinin önüne geldi. Anne ve babasına bu zamana kadar neler yaşadıklarını şu anda ise kaplanın kendi emrinde olduğunu söyledi. Kaplan ormanında yaşarken arada bir Ti’yi ziyarete geliyordu. Hikâye de burada bitmiş.
________________
Seviyorum içimdeki alıngan ama haylaz çocuğu.. Sever, kırılır, küser.. Ama göz ucuyla hep bir gülücük bekler... [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] H u z u r . . .
|
|
|
Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi) | |
|
|