26 Haziran 2021, 23:29 | #1 |
Kalp Sağlığını Korumak İçin Öneriler
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Ne Yapmalı? Taze sebze, meyve, balık ve lifli gıdalardan zengin beslenmeye özen gösterin. Total yağ tüketiminiz diyetinizin yüzde 30’unu geçmemeli. Doymuş yağ oranını yüzde 7-10, çoklu doymamış yağ tüketimini yüzde 10, tekli doymamış yağ tüketimini ise yüzde 10-15 civarında sınırlandırın. Kırmızı eti haftada 1-2 kez olmak üzere yaklaşık 100’er gram tüketin. Tatlı tüketmek istediğinizde ağır hamur tatlıları yerine sütlü olanları tercih edin. Trigliserid değeriniz yüksekse alkolü bırakın, değilse kısıtlayın. Günlük tuz alımını da 5 gram ile sınırlandırın. Bu Besinlerden Kaçının! Sakatatlar (karaciğer, beyin, böbrek, işkembe, dil vb), Kabuklu deniz hayvanları (karides, midye, kalamar vb), Tam yağlı etler, sucuk, salam, sosis, pastırma, tavuk ve hindi derisi, Yağlı gıdalar (kaymak, krema, mayonez, çikolata ve yağlı soslar), Yağda kızartma ve kavurmalar, İçeriği bilinmeyen hazır gıdalar, Alkollü içkiler, hazır meyve suları, meşrubatlar, Tereyağı, kuyruk yağı, içyağı, margarin yağı, Çorba ve diğer yemeklerinizde lezzet verici olarak kullandığınız et suyu veya tavuk suyu. Haftada En Az Üç Gün Spor Yapın Ne Yapmalı? Kalp sağlığınız için haftanın en az 3 günü en az 30 dakika ve aerobik özellikte egzersiz yapmaya özen gösterin. Ancak hiçbir yakınmanız olmasa bile egzersiz uygulamalarına başlamadan önce mutlaka doktor kontrolünden geçin. İdeal Kilonuza Ulaşın Ne Yapmalı? Sadece yüzde 10’luk bir kilo kaybı bile kolesterol ve trigliserid değerlerinin ciddi oranda düşmesine yardımcı oluyor. Bunun için ideal kilonuzu korumaya çalışın. Şişmansanız, fazla kilolarınızdan bilinçli bir beslenme ve egzersiz programı ile kurtulun. Diyet yaparken dikkat etmeniz gereken en önemli nokta ise kilolarınızı yavaş yavaş vermeniz. Çünkü hızlı verilen kilolar, yine hızlı bir şekilde geri alınıyor. Kalp damar hastalıkları genellikle hiçbir belirti vermeden sinsi sinsi ilerliyor. Bu nedenle hastalıkların başarıyla tedavi edilmesinde erken teşhis büyük rol oynuyor. Düzenli yapılan testler de hastalıkların ciddi boyutlara varmadan tespit edilmesini sağlıyor. Böylece hastalık, büyük operasyonlara gerek kalmadan, ilaç, küçük girişimsel metodlar veya yaşam alışkanlıklarında yapılan değişikliklerle tedavi edilebiliyor. Ne Yapmalı? Birinci derece akrabalarınızda erken yaşta kalp ve damar hastalığına yakalananlar varsa, şişmansanız, diyabet veya yüksek tansiyon hastası iseniz ve sigara kullanıyorsanız 30, kullanmıyorsanız 40 yaşından itibaren önerdiğimiz şu testleri düzenli olarak yaptırın: Total kolesterol, HDL (iyi huylu kolesterol), LDL (kötü huylu kolesterol), trigliserid ve kan şekeri. Kan yağlarınızın yanı sıra tansiyonunuzu da düzenli olarak ölçtürmeyi ihmal etmeyin. Stresin Esiri Olmayın Gözlemsel çalışmalara göre; stres, öfke ve depresyon kalp damar hastalıklarının oluşma riskini artırıyor. Özellikle enfarktüs sonrası hastalarda depresyon ve stres azaltıcı girişimlerin yararlı olduğu düşünülüyor. Ne Yapmalı? Stres altındaysanız, öncelikle sizi sıkıntıya sokan nedenleri düşünün. Bu sorunları ortadan kaldırmakta güçlük çekiyorsanız, bir uzman yardımı alabilirsiniz. Masaj, yoga ve meditasyon gibi çeşitli teknikler de sakinleşmenize yardımcı olabiliyor. Diğer Risk Faktörleri HDL KOLESTEROL: İyi huylu kolesterol HDL’nin damar sertliği gelişiminde koruyucu bir rolü var. Dolayısıyla düşük, yani 40 mg/dl altındaki HDL değeri önemli bir koroner risk faktörünü oluşturuyor. TRİGLİSERİD: Trigliserid yüksekliği kalp damar hastalığının oluşumunda tek başına çok fazla bir risk teşkil etmiyor. Ancak buna sıklıkla eşlik eden düşük HDL, insülin direnci, küçük yoğun LDL ve karın çevresi genişliği ciddi bir risk oluşturuyor. Trigliserid seviyesinin 150 mg/dl veya daha aşağısında tutulması gerekiyor. HİPERHOMOSİSTEİNEMİ: Damar sertliği için 15 mol/lt üzeri plazma homosistein düzeyleri, bağımsız risk faktörü olarak tanımlandı. Bu düzeyin üzerindeki homosistein değerine sahip olanlarda, 5 yıl içinde miyokard infarktüsü geçirme riski 3.4 kat artıyor. LiPOPROTEİN(a): Genetik olarak belirlenen lipoprotein(a) yüksekliğinin erken miyokard enfarktüsü ve inme için önemli bir risk faktörü olduğu biliniyor. Artmış Lp(a) ve LDL (kötü huylu kolesterol) düzeyleri birlikte görüldüğünde kalp damar hastalığı için önemli bir risk faktörü oluşturuyor. YÜKSEK DUYARLI CRP: Son yıllarda yapılan çalışmalarda, hs-CRP yüksekliğinin kalp damar hastalığı ile ilişkisi ortaya konmuş. Bu değerin <0.7 mg/L olması normal kabul ediliyor ve üzerindeki değerler kalp damar hastalıklarına yakalanma riskini artırıyor. |
|
|
Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi) | |
|
|