Etrafımızda o kadar karışık ilişkiler konular var ki ve kime sorsan kimi dinlesem herkes anlattığı konudan o kadar kendince emin ki; kafasında olayı bitirmiş, kendi mahkemesini yapmış, “bu benim doğrum, hayat böyle olmalı doğrusu bu” tarzında bakıyor.

Fakat ben bunun doğru olmadığını düşünüyorum. Dediğim gibi konular çok; evimizden, çalışma hayatımızdan,siyasetten tutun da ticari ilişkilerimize kadar, hatta evli bekar sevgililikten tutun da, aile arası konularına kadar durum böyle.

Gerçekten ben çok üzülüyorum. Bir insan neden hep üstte ve her zaman haklı olmaya çalışır. Neden hatalarını görmez. Hani doğru örnek mi bilemedim ama! özür dilemek erdemdi diyoruz ya. Tamam, şu da var yaradılışımızda da var, üstte olmak! Doğru Allah bizi böyle yaratmış, insan her şeyin en iyisine layık, fakat bu üstte olmak haksız yere üste çıkmak değil. Dinlemek gerek iyi analiz yapmak lazım diyorum. Kendimize göre doğru ama karşımızdada sonuçta bi insan bi toplum var. Herkesin doğrusu kendine deyip kestirip atmamak gerek. İnsan elini, deyim yerinde ise kalbine koyup kendini dinlemesi gerek.

Aslında en önemlisi de bence bu. İnsanı kendi içinde vicdanı ile konuyu kapatması gerek. Neden birine anlatma ihtiyacı hissederiz, neden orda da bir şahit veya bir tanık ararız. Çoğu zaman arabulucularda olsa sonuca ulaşamayız. Günümüzde siyasilere bakıyoruz hepsi birbirine ağır ağır eleştiriler edip hepside birbirinin üstünden atlamaya çalışıyor akıl alır gibi değil.

Diğer taraftan sokağa indiğimizde her bir köşede ayrı dedikodu! İnsanlar birbirini sebebsiz yere sırf konu olsun diye bekli de bilmediği görmediği bi olayla ilgili konuşuyor; Ne gerek var. Gördün mü, yok! Duydun mu, yok! Eee ozaman eline ne geçti? Cevap olarak: Oda yok tabii. Sadece zaman geçirdi. Öyle o kadar kolay değil hakimlik yapmak. VİCDAN Lazım. Bırak herkes kendi adaletini kendi yapsın ama gerçekten Hz.Ömer gibi elini kalbine koysun bak o zaman ne mahkeleme ne bi şahit ne arabulucu.

Birinin başarını seni rahatsız etmesin. Aksine sevindirsin, gururlandırsın. Ama yok! Başarı halinde zaten çaldı onun bunun hakkını yedi veya işi bozulunca da “zaten bunu hak etti” diye yorum yapmak kimsenin faydasına değil. Ben ömrüm boyunca önümden yeni bi araç geçse içimden güle güle kullansın diye geçiririm. Öyle gördüm çünkü. Bence bu şekilde dilek çok hoş ve yerinde. Hani bazen şöyle dua ederiz; “Benim için ne dilediysen Allah sana yüz katını versin” Onun için bazı sözlerin tekrarı yok, bazı anların sonrası yok, kısa dünya kırmadan üzmeden, işimize geldiği gibi konuşmadan HAK ve GERÇEKTEN Ayrılmadan iyi bir ömür geçirmek dileklerimle.

-İnan Uzun