Çiftçimizin isyan bayraklarını çekip sitem edip hatta Bursa İzmir karayolunu kapatacak duruma kadar gelmesi, artık alternatif tarım yapılması gerektiğini düşünürken KENEVIR geldi aklıma.

Her ne kadar bazılarına ürkütücü gelen bu bitki aslında bir ülkeyi ayağa kaldıracak güce sahip. Osmanlı Devleti'nin sınırları içerisinde sınırlı olarak üretilen kenevir 1940'larda yasaklanmış. 2019 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı bir konuşmada " Türkiye’nin dost bildiği düşmanlar elimizden keneviri aldı" sözü ile açıkça belirtti. Bunun Amerika Birleşik Devletleri tarafından yapıldığını birçok yorumcu ifade ediyor. 2016 yılının ekim ayında çıkarılan yönetmelikle izin almak koşuluyla 19 il pilot bölge seçilerek kenevir dikimi başladı. Amasya, Antalya, Bartın, Burdur, Çorum, İzmir, Karabük, Kastamonu, Kayseri, Kütahya, Malatya, Ordu, Rize, Samsun, Sinop, Tokat, Uşak, Yozgat ve Zonguldak. Bu illerde denetimli kenevir üretimi yapılıyor ve Samsun, Kastamonu bu işin başı çekenlerinden. Dışa bağımlılığımızı azaltacak kenevirin kullanıldığı alanlar saymakla bitmez.Bunların başlıcaları;

* Sekiz kez kağıda dönüştürülebiliyor.
* Bir dönüm kenevir 25 dönüm ağacın ürettiği oksijeni üretebiliyor.
* Kenevirle yapılan sabun ve kozmetik ürünler suyu kirletmiyor.
* Binaların yalıtımında kullanılabiliyor.
* Kenevirden üretilen tekstil ürünleri terletmiyor.
* Bir ağaç, minimum 20 yılda yetişiyorsa kenevir dört ayda meydana geliyor.
* Kenevirden yaklaşık 250 hastalık için ilaç üretiliyor.
* Kenevirden üretilerek yapılan araç gövdeleri çelikten yaklaşık on kat daha dayanıklı.
* Kenevir omega 3-6-9 vitaminlerine sahip.
* Kenevirden üretilen plastikler doğada rahatça çözülebiliyor.
* Çok dayanıklı bitki olduğu için tarım ilaçlarına gereksinim duymuyor.
* Biyodizel yakıt üretimi için önemli bir yere sahip.
* Çok büyük oranda radyasyon temizleyici.

Milyar dolarlar ile gelir beklentisi tahmin edilen bu ürün,aslında ülke ekonomisi için gerçekten çok önemli. Türkiye'de 1960 yılında 140 bin dekar kenevir ekimi yapılırken, 1990 yılında 30.000 dekara kadar gerilemiş. 2008 yılında ise 10 dekar gibi komik bir rakama kadar düşmüş. 2016 yılında çıkan yeni yönetmelikle birlikte 19 pilot bölgede yapılan çalışmalarla bu sayı 2018 yılının sonuna kadar 200 dekar kadar gelmiş durumda. 2020 yılında ise 700 dekar. 2022'de Tigem Tarım İşletmesi bir hamle yapıp 2300 dekara çıkartmış. Kısacası sağlıklı ilerleme olmamış, bir aşağıya bir yukarıya. Tabii ki de 1960 yıllarının üretimi ile şu ana kadar yapılan üretim çok düşük.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2019 yılında kenevir üretimini hızlandıracağız sözlerinin üzerinden bugüne geldiğimizde Tarım Bakanlığı ne yaptı? Rakamlardan anlaşıldığı üzere başarı sağlanmamış. Tarım Bakanlığımız, İçişleri Bakanlığımız, çiftçi ile el ele verip kenevir üretimini hızla ve süratle tekrar gündeme getirip hem ülke ekonomimiz adına hem de çiftçimizin mutlu olması adına çalışmalar yapılmasını arzu ediyorum. Adım gibi inanıyorum ki bu millet, bu devlet bu işi başarır.


-İnan Uzun