Ömür Şahin Keyif - Edinburgh

İskoçya’nın başkenti Edinburgh’da hava 10 derece. Uluslararası Edinburgh Festivali’nin akşam, pandemi nedeniyle açık havada yapılan konserlerinin ihtiyatlı dinleyicileri battaniyelerine sarınmış. Ancak ara ara içimizi titreten rüzgâr dahi, notalarla kelimelerin uyumunun beslediği konsantrasyonumuzu kesintiye uğratamıyor. Ulusal İskoç Kraliyet Orkestrası’nı yöneten Danimarkalı Şef Thomas Sondergard, sanki elindeki batonla bir doğa resmi yapıyor.

Bu hayali kurduran programda Mendelssohn’un Bir Yaz Gecesi Rüyası olması değil. Orkestra, Mendelssohn’un o romantik yumuşaklığını iliklerimize kadar hissettiriyor ve sahnedeki uyum dinleyiciye müthiş güven veriyor. Festival Korosu’nun da dâhil olduğu konserde, Star Wars: Güç Uyanıyor, Babil gibi filmlerin yanı sıra Kraliyet dizisindeki rolüyle tanınan Dame Harriet Walter da anlatıcı olarak yer aldı. Festival seyircisi için konserin anlamı farklı. Çünkü Alman besteci Robert Schumann’ın 19’uncu yüzyılın Mozart’ı diye andığı Mendelssohn’un Birleşik Krallık dinleyicisinin kalbinde yeri derin. Shakespeare’e olan sevgileri ortak. Bestecinin İskoçya ziyareti üzerine yazdığı İskoçya Senfonisi ve Fingal Mağarası Uvertürü de bu sevgiyi besliyor. Avrupa’nın seçkin bir ailesinden gelen Mendelssohn, Shakespeare’e hayranlıkla büyüdü. 1826’da 17 yaşındayken kız kardeşi Fanny’le evde seslendirmek üzere Shakespeare’in komedi eseri üzerine Bir Yaz Gecesi Rüyası Uvertürünü besteledi. Prusya Kralı 4’üncü William’ın isteğiyle 16 yıl sonra, 1843’te devamı yazılan eser, özellikle ‘düğün marşı’ ile dünyaca ünlü.
Alıntı