![]() |
![]() |
![]() |
#1971 |
![]()
Şöyle anlatır Neşet usta sevdasını;
-Ağarsa saçların,belin bükülse,birer birer hep dişlerin dökülse ,yine taze fidan dalımsın benim🍃 |
|
|
![]() |
#1972 |
![]()
Çok fazla da anlam yüklemeyin dünyaya.
Yarısı şükür, yarısı sabır. Yarısı teselli, yarısı kahır Kimseyi de bilmeden yargılamayın, herkesin derdi kendine ağır. Anlatmak ve anlaşılmak için de fazla yormayın kendinizi; insanların yarısı samimiyetsiz, diğer yarısı size sağır Ve unutmayın asla, ne kadar zorlarsanız zorlayın, sonuçta; Her şey olacağına varır…! |
|
|
![]() |
#1973 |
![]()
Özledim Diyememişte Neşet Usta;
Göğnüm Hep Seni Arıyor , Neredesin Demiş🥀 |
|
|
![]() |
#1974 |
![]()
Şair`in de dediği gibi;
"Dizimdeki ßu Dermansızlık ßu Yaşın Alâmeti Değil" 💫 |
|
|
![]() |
#1975 |
![]()
Mehmet Akif`in Mektuplarında Kullandığı Şu İfade Ne Güzelmiş.
`Yarim Çiçek Olmuş ßurnumda Tüter`🍃 |
|
|
![]() |
#1976 |
![]() "Onların kalpleri de senin ki gibi sanıyorsun. Herkes o kadar yumuşak o kadar şefkat dolu olamaz oysa. Oldukları gibi görmüyorsun insanları. Olabilecekleri gibi görüyorsun."🍃 |
|
|
![]() |
#1977 |
![]()
Korkuyorum...
İçimde hızla büyüyen öyle kötü bir his var ki engel olamıyorum. Zamanla beni göz ardı ederek tüm vücudumu işgal ediyor. Ellerim üşüyor vücudum buz kitlesine dönüşüyor. Kurtulmak istiyorum bu histen ama başaramıyorum. Yine sarsılıyor vücudumdaki her hücre.Ve ben yavaş yavaş ölüyorum ama anlatamıyorum... |
|
|
![]() |
#1978 |
![]()
Kalbim ; minik avucumun içerisinde tuttuğum kırık gözlüğüm gibi... Geçici bir şekilde yapıştırılmış ama her an düşecekmiş gibi, en ufak bir sallantıda hayallerim gibi düşüp, paramparça olucakmış gibi.. Bir kez kırıldığı için ikincide daha az acıyacak ama artık yapıştırıcının bile çare etmeyeceği gibi.. Artık iyileştirmek için enn sağlam kancayıda atsan, orda hep izi kalacakmış gibi...
Kısacası; Biraz eski, hafif kırgın, tanık olduklarına üzgün, az da yorgun gibi.. |
|
|
![]() |
#1979 |
![]()
Bazen düşünüyorum da neden herzaman yanılıyorum. Kime çok iyi desem, kötü gün dostu desem muhakkak ki bir darbelerini yiyorum. Menfaat üzerine kurulan hiçbir dostluğa, arkadaşlığa, kardeşliğe tahammülüm yok.
Sen Bana Abi yada Abla isen, benim senin korumana ihtiyacım olacağından değilde iç güdüsel olarak koruyucu yanını görmek isterdim. Son günlerdeki kırgınlıklarımın haddi hesabı yok, susuyorum kendi içimde yaşayayım bişeyleri diyorum ama bu bazen hiçte kolay olmuyor. Menfaatin uğruna kardeşim dediğini kaybetmişsin, kırgın olan benim aslında bunu sen iyi biliyorsun ama gelip sana kırgınım diyebiliyorsun.. Seninde çok sevdiğin cümleyi kullanayım yine.. Menfaatiniz Nereyse Kıbleniz Orası Olmuş. O yüzden kardeşlik anlamında bir beklentim yok, menfaatinizin olduğu yerde durabilirsiniz. Herkes kendine yakışanı yapar, sende kendine yakışanı yaptın.. |
|
|
![]() |
#1980 |
![]()
..
Bir rüya görüyorum. Yalnızım, dolaşıyorum yıkıntılar arasında Herşey tanıdık geliyor gözüme Anılar canlanıyor zihnimin kör noktalarında Bir rüya görüyorum Yürüyorum, ayaklarım çıplak Acımıyor canım, hissetmiyorum aslında bedenimi Hissetmiyorum, üzerinden geçtiğim irili ufaklı enkaz parçalarını Anlıyorum sonra Bu yıkık dökük ortam Hayal ağacımın kurumuş kökleriymiş Ruhumun kimse koparamaz dediğim parçalarıymış bunlar O kadar yıkılmış ki buralar Birkez daha acıdım kendime, arafımda kalmış sevgine Birkez daha acıdım bedenime verilen SEN zehrine Değermiydi bu yıkımlar, değer sandım... Kalbimin anahtarına sahiptin, girdin içeri Kapattın bütün ışıkları, Işığın olurum dedin Aydınlatırım ruhunu, sevgimle yaşarsın dedin Sevginle yaşarım dedin Yaşadım Kelebek misali Kısa süreli bir mutluluk, bir umut, Telafuzunla göğsümden fırlarcasına atan kalbim Heyecandan tir tir titreyen bedenim Yeniden doğdum o an Yeniden çıktım kozamdan, başka bir dünyaya kavuştum Yeniden ben oldum, biz olduk Biz olacaktık, bizden gitmeseydin İşte bir kelebek misali Hani bir kelebek girer camından içeri İmrenirsin onun güzelliğine, yaşamına Alırsın onu gözün gibi bakarsın Ertesi gün bir bakmışsın ruhu bedenini terketmiş Çokta umursamazsın Çünkü bir kelebektir o, küçük bir kelebek Süresi doldu öldü dersin Sende hayatıma kelebek gibi girdin Büyülendim güzelliğinle Ruhumu kaybettim gözlerinde Ama gittin, kopardın ellerimizi Süresi doldu gitti diyemedim Umursamıyorum diyemedim Arkanda bir enkaz bıraktın gittin Beni karanlıkta bıraktın Anahtarla girdiğin kalbimden kazarak çıktın Yeri dolmayacak bir boşluk ve toplanamayacak bir enkaz bıraktık geride Ruhuma zehrini verdin ve gittin... Şimdi anlıyorum, rüya değilmiş gördüklerim Anılarımmış gözlerimin önünden akan zaman dilimi Hayatımdaki kısacık ömrünle, sonsuz yıkım bıraktın bedenimde Dokunmasın kimse Girmesin karanlığıma ellemesin enkaz altında kalan bedenimi Senden geriye bir enkaz ve ben Bırakın bedenim orda çürüsün, ruhum oraya sıkışmış zaten çıkamaz oradan Bırakın ruhuma yoldaşlık yapsın bedenim Eriyip gitsin enkazların altında.... Yok olup gitsin... |
|
|
Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 158 (0 üye ve 158 ziyaretçi) | |
|
|