29 Temmuz 2024, 22:15 | #1 |
Eyvallah 2
"Aylar olmuş, yıllar olmuş görmeyeli, nerede olduğunu bile bilmeyeli sesinden soluğundan bihaber takvimler biteli."
"Nasıl sabrediyorsun?" diyorlar. O kadar alıştık ki "Eyvallah"lara... Payımıza ne düştüyse 'Eyvallah' dedik yıllardır. Ayrılınca ayrılıkları da üzerimize alır olduk. Yani ayrılıktan ayrılmadık, ayrılık bizde kaldı. Onsuzluğun getirdiği gözyaşları gibi, birlikte yürüdüğümüz bütün sokaklara yazılmış anılar gibi, bu ayrılık da bize düştü. Biz de payımıza düşene sahip çıktık işte. Ne olacaktı, isyan mı edecektik verdiğini geri alana? Tebessüm vaktine inanıyorsak hüzün vaktine de inanmalıydık. Geldi, hakkını verdim, tebessüm ettim. Gitti, artık hüzne bulanmak acı değil, hakkını vermekti. Hüzne bulandık, hakkını verdik bu ayrılığın. Sonu kavuşmayla biten filmlerle büyütüldük biz. Kimse demedi ki şükür vardır, sabır vardır. Hep bir mücadele, sitem, isyan... Kişiliği oturmamış insanlardan, imtihanlarda Allah için bir davranış bekledik. Yolu belli olanlar için, Hakk'ı arayanlar için ayrılıklar bir bitiş değil ki. Yani kavuşmayı, dokunmak; ayrılmayı da dokunamamak saymayız ki biz. Bizim böyle basit planlarımız yoktur ki. Biz daha ilk başta görmediğimiz bir şeye inanmaya, ona yürümeye, ona kavuşamadan rahat edememeye talip olmuşuz. Biz o yolda nasibimize ne düşecekse Eyvallah demeye razı olmuşuz. ~Eyvallah 2 Hikmet Anıl Öztekin |
|
|
Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi) | |
|
|