Küçükken ..
Gönderen: Selale 02 Haziran 2024, 11:34
Bu içerik tamamen çocukluğumdan k/alıntıdır...
Küçükken çok küçükken… Henüz altısında, okulumuza kendimiz gider ve yine evimize kendimiz dönerdik. Öyle korka korka değil haa… Güle eğlene hatta deniz kenarından bazen en güzelini bazen de en eğri büğrü olan taşları toplaya toplaya. Öncesinde eski bir yapısı olan Fehmi Amca dedikleri bakkala gider elimizdeki bütün kuruşlarla leblebi tozu alırdık. Şu güne kadar tanığım en mütevazı insanlardan birisiydi Fehmi Amca. Öyle gönlü genişti ki parası eksik olan çocuklara bile istediklerini verirdi. Işıklar içinde uyusun, bir ömür sevgi ve tebessümle anacağım kendisini. Alacağımızı alır deniz kıyısına doğru koştururduk. Kumsala inince yarış ederdik birbirimizle bir sağa bir sola koşarak. O küçücük bedenimizle sırtımızda taşıdığımız koca koca çantalara rağmen… En güzel taşlar hep denize en yakın yerde olurdular. Çocukluk değil mi inat ederdik ille de onu oradan almaya. Usul usul yaklaşırdık. Tam uzanıp alacağız ki Karadeniz’in dalgaları kıyıya vurur bizi tuzlu sularıyla ıslatırdı. Hadi ıslanmayı da geçtik, bir hevesle peşinden koştuğumuz o muazzam deniz kabuğunu da dalgalarına katar götürürdü. Kızar, sinirlenir dalgaları taşlamaya başlardık. Malum Karadeniz insanı bir gürler bir durulur. O çocuklukla öfkemizi unutur, sinirle attığımız taşları bu defa suda sektirme oyununa çevirirdik. Öylesine kaptırırdık ki kendimizi o sımsıcak kumların üzerinde atılabilecek tüm taşları bitirince hiç farkına varmadan özene özene topladığımız taşlarımızı savururduk. Sen onca yarış yap en iyilerini topla sonrada topladığın yere yine bir yarış uğruna geri atıver… Kalanları mavi önlüklerimizin eteklerine doldurup kim daha çok toplamış diye sayardık. Birbirimizde beğendiklerimizi bir diğer kişiyle değiştirirdik. Tabi değişim öyle kolay değildi; güzel, büyük ve temiz bir deniz kabuğu ya da taşı için diğerinin istediği 3 – 5 güzel taşımızı ona vererek. Anne babalarımızın esnaflığı belki de ruhumuza işlemişti öyle ki bu derin pazarlığın başka bir açıklaması olamazdı. Pazarlığımız bitince kalkar evin yolunu tutardık. Yolumuzu da bir uzatırdık ki sormayın. Çocuktuk tabi dayanamaz acıkırdık. Eve kadar bekleyemeyecek hale gelirdik. İlk bulduğumuz kapıyı çekinmeden çalar Trabzon’un o sarı kurabiyelerinden ister, su alırdık. Çalınan kapı hiç korkusuz açılır, içeri davet edilirdik. Hani çocuğuz ya henüz altısında, bir de ev sahibinin çocuğunun oyuncaklarıyla oynardık. Şayet çok yaşlı biriyse torunlarının ziyaretinden kalma ne varsa onlarla vakit öldürürdük. Kapısını çaldığımız herkes teyzemizdi ve kapımızı çalan herkesin teyzesi olurduk. Hani olmaz ama gerekirse arattıralım diye evin ya da iş yerinin numarası bir güzel ezberlettirilirdi bize. Dönmek istediğimizde ev sahibi annelerimizi arayıp haber eder, olduğumuz yerden bizi gelip almalarını sağlardı. Hatta bazen temsilen bir anne gelir hepimizi alır evlerimize bırakırdı. Azar işitmezdik hiç başka bir insanın evine konuk olduk diye çünkü korkulmazdı kimselerden. Herkes birbirinin teyzesi ve herkes birbirinin evladıydı… Her günümüz mutlulukla sonlanırdı, hayata da çocukluğumuza da gönlümüzce doyardık. Sürmene sahiline, kumsalına, taşlarına, ayaklarımızı ıslatan, taşlarımızı bizden geri alan Karadeniz’in hırçın dalgalarına çocukluğumu emanet ettim. Acaba yıllar yıllar sonrası bile her gittiğimde anımsar mı beni o dalgalar? Peki ya kumsallar? Neredeydi rengarenk deniz taşlarım? Hatırlar mı beni acaba melodisine aldırmadan çığlık çığlık şarkı söyleyerek koşturduğum o bulvar? Hele ki bulvar boyu dizili ağaçların yığın yığın yerde birikmiş altın sarısı yapraklarında kayboluşlarımı… Hatırama iyi bak Trabzon, emanetimi hep sakla Sürmene… Bil ki ben tüm çocukluğumu en güzel anılarıyla seninle paylaştım. Koca bir çocukluk bıraktım sana, gülüşleriyle, masumluğuyla ve bazen koşarken düşüp kanattığım dizlerimle…
__________________
En büyük kavgalarımız dudaklarımız arasında olsun hatta birbirine girsinler, ayırırsam ş*refsizim.
|
Görüntüleme 466
Yorumlar 22
|
02 Haziran 2024, 11:36 | #2 |
Emeğine, yüreğine sağlık @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Çok beğendim...
________________
“Eğer bir odanın bir köşesine tek bir gün ışığı vuruyorsa emin olabilirsiniz ki o ışığın altına çoktan bir kedi uzanmıştır. .” [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
|
|
|
02 Haziran 2024, 11:39 | #3 |
Sizinle beraber ben de yaşadım sanki o günleri Ankara lı olmama rağmen...
Tebrik ediyorum enfes yazınızı paylaştığınız için... Sağ olun, var olun...
________________
Hayatı ŞiiR lerle yaşarsanız, ŞiiR gibi yaşarsınız... |
|
|
02 Haziran 2024, 11:40 | #4 |
Sevgili @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hanım, o değerli yüreğinize dokunabildiysem ne mutlu bana. Ümit ederim sizde de birkaç anı canlandırabilmişimdir o güzel çocukluğunuza ait olan. En kalbi sevgilerimle
________________
En büyük kavgalarımız dudaklarımız arasında olsun hatta birbirine girsinler, ayırırsam ş*refsizim.
|
|
|
02 Haziran 2024, 11:42 | #5 |
Anılarıma hele ki çocukluğuma eşlik ettiğiniz için asıl ben teşekkür ederim.
Sizlerin yorumlarını görünce başka bir anım canlanıyor ve onu yazasım geliyor, ilhamınız için minnettarım
________________
En büyük kavgalarımız dudaklarımız arasında olsun hatta birbirine girsinler, ayırırsam ş*refsizim.
|
|
|
02 Haziran 2024, 12:20 | #6 |
Sürmene sahiline, kumsalına, taşlarına, ayaklarımızı ıslatan, taşlarımızı bizden geri alan Karadeniz’in hırçın dalgalarına çocukluğumu emanet ettim. Acaba yıllar yıllar sonrası bile her gittiğimde anımsar mı beni o dalgalar? Peki ya kumsallar? Neredeydi rengarenk deniz taşlarım? Hatırlar mı beni acaba melodisine aldırmadan çığlık çığlık şarkı söyleyerek koşturduğum o bulvar? Hele ki bulvar boyu dizili ağaçların yığın yığın yerde birikmiş altın sarısı yapraklarında kayboluşlarımı…
Hatırama iyi bak Trabzon, emanetimi hep sakla Sürmene… Bil ki ben tüm çocukluğumu en güzel anılarıyla seninle paylaştım. Koca bir çocukluk bıraktım sana, gülüşleriyle, masumluğuyla ve bazen koşarken düşüp kanattığım dizlerimle… O kadar güzel anlatım olmuş ki hikayenin içinde kendini hissetmemek mümkün değil. Bu son alıntı yaptığım satırların ki; bambaşka güzellikte romandan bir alıntıymış gibi okudum. Çok güzeldi çok samimi ve çok içtendi,çokk çok tebrikler canım gönlüne sağlık, bütün alkışlar sana gelsin. |
|
|
02 Haziran 2024, 12:39 | #7 |
Pek sevgili @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hanımcığım, böylesine değerli yorumlarınızı okurken hem mutlu oluyorum hem geçmişe bir daha uzanıyorum hem de duygulanıyorum. Hani dediniz ya romandan alıntıymış gibi .. Demek ki roman tadında çocukluklar yaşamışız. Sorarım size şimdi mümkün müdür bunları günümüz dünyasında çocuklara yaşatabilmek? Eğer ki çocukluğumuza sarılıp onu yaşamayı ve yaşatmayı başarabilirsek böyle anılara sahip çocuklar da yetiştirme şansımız olacaktır.
İnsan ancak anıları, göz yaşı, merhameti, vicdanı ve kalbi ile insandır. Bir önceki iletimde da çok güçlü bir kalemi olan sayın @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] beyefendinin yorumu ile yeni bir ilham yakaladım. Şimdi de sizin yorumunuzla. Ohoo bize çok yol var böyle giderse, yeni hikayelerde kavuşma temennisiyle
________________
En büyük kavgalarımız dudaklarımız arasında olsun hatta birbirine girsinler, ayırırsam ş*refsizim.
|
|
|
02 Haziran 2024, 12:49 | #8 |
@Selale yazan elleriniz dert görmesin belki geçmişe uzanarak bazı duyguları anımsatarak; evet bizler güzel günler yaşadık diye belki bir yüreğe dokunur yada milyonlara kavuşur bence çok güzel oldu bu konuyu yakalamak.Görünen şu ki, @[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] beyefendinin de yazmış olduğu güzel şiirde ki gibi geçmişe özlemlerimiz çok, dile getirmekte siz değerli kalemler ve diğer arkadaşlar paylaşımı ile bunu yapabiliriz.)Emekleriniz çok değerli,okumak güzeldi💐
|
|
|
02 Haziran 2024, 12:56 | #9 | |
Alıntı:
Denir ya tebessüm sadakadır. Bir tebessüm bile sakada olabiliyorken, bir yüreğe sevgiyle dokunabilmenin acaba manası nasıl olur kim bilir.. Esasen hikâye mutlu son ile bitiyordu ve iyiler mutlaka kazanıyordu. Belki bu hikayenin de sonunda biz masum anıların sahipleri kazanır ne dersiniz?
________________
En büyük kavgalarımız dudaklarımız arasında olsun hatta birbirine girsinler, ayırırsam ş*refsizim.
|
||
|
02 Haziran 2024, 13:12 | #10 |
@Selale unutulmuş geçmiş günlere tercüman olmak ,bunu paylaşmak en azından yaşatmak bile onur verici olduğuna inanıyorum.
Bizler o günleri yaşayan olarak bile,bizleri duygulandıran o güzel yüreğin kim bilir kaç yürekleri de geçmişe götürecek, kim bilir ne hikayeler anılar çıkacak. Bu konuya liderlik ettiğin için bizleride alıp götürdüğün için sonsuz teşekkürler canım benim🥰💐 |
|
|
Bu Makaleyi Görüntüleyen Şu Anda Aktif Kullanıcılar : 15 (0 Kayıtlı Üye Ve 15 Misafir) | |
|
|