26 Temmuz 2021, 19:00 | #1 |
Limonun Tarihçesi
Limonun izlerini sürersek kökeninin Çin sınırlarından, Burma ve Assam’dan geldiğini görürüz. Limonun Pers İmparatorluğu’nun sınırlarını aşarak Arap dünyasına, oradan da Akdeniz’e ulaştığını görüyoruz. Ancak bu yolculuğun çok kolay kat edildiğini söylemek mümkün değil. Çünkü limon, doğası gereği kolayca intibak sağlayan ve her türlü iklimde yetişen bir ağaç değil. Limon Akdeniz’e İslamiyet’le birlikte geliyor. Onuncu yüzyıl ve on ikinci yüzyıl arası İbni Sina’nın ve Selahaddin’in limondan söz ettiğine dair kanıtlar mevcut. On dördüncü yüzyılda Mısır’da limon suyu ve bal karıştırılarak bir çeşit içecek elde ediliyor. Buna ağaçkavunu yaprağı, nane ve karabiber eklendiğinde ise biraz daha varlıklı sofraların sürahilerini süslüyor.
Ancak limonatanın bildiğimiz hali ile ortaya çıkışı Ortaçağ döneminde Yahudi topluluğun mutfağından ‘qatarmizat’ adı ile oluyor. Akdeniz dünyası ise bir yüzyıl sonra limonatayı tedavi amaçlı, büyü amaçlı ve zenginlik işareti olarak kullanmaya başlıyor. Limonun hikayesine burada biraz ara verelim ve Ortaçağ’dan alınma bir eski limonata tarifinden uyarlanmış modern limonata tarifine geçelim. MALZEME: 10 adet limon 3 bardak tozşeker 10 bardak su YAPILIŞI: Limonların suyunu sıkıp bir sürahide bekletin. Suyu sıkılmış limon kabuklarını blendere atın, içine şekeri de dökün ve çok ince kıyılıncaya kadar makineyi çalıştırın. Sonra beklettiğiniz limon suyunu ekleyip yeniden makineyi çalıştırın. Malzeme birbirine iyice karıştıktan sonra geniş bir sürahiye suyu doldurup üstüne hazırladığınız bu malzemeyi ekleyin ve buzdolabında soğutun. Bir gün bekledikten sonra tülbentten geçirip süzün. İçine taze fesleğen, taze kekik ve taze nane yaprakları atarsanız ilginç bir Kuzey Afrika lezzeti elde etmiş olursunuz. İçine karabiber atarsanız Kuzey Avrupalı bir tuhaf tat elde etmiş olursunuz. İçine hiçbir şey koymazsanız milli limonata elde etmiş olursunuz. İçine nar taneleri ve taze nane koyarsanız benim kişisel tarifimi kullanmış olursunuz. Özel bir not: Tülbentte kalan posayı iki taşım kaynatıp içine yeniden birkaç damla limon suyu ekleyip kavanozda saklarsanız ilginç bir reçel elde etmiş olursunuz. Hatta bu posaya kabukları ile birlikte bir portakalı rendeleyip eklerseniz çeşitli yemeklerde kullanabileceğiniz aromatik bir sosunuz olacaktır. Limonun tarihine kaldığımız yerden devam edelim... O dönemden kalma yazılar Mağribli yoksulların en büyük yemek rüyalarının bir tas arpa ezmesi, bir tas kuskus ve bol limonlu bir kısır olduğunu gösteriyor. Aynı dönemde Türkler için yiyecek daha basit. Biraz ekmek, katık olarak sarımsak veya soğan ve yoğurt yeterli. Kimi zaman ayran içine ekmek doğrayarak geçiştirilmiş bir öğün bile kafi gelebiliyor. Ekmek doğranmış ayranın bütün susuzluğu aldığına inanılan bir mucize bu. Bu nedenle şikayet de yok. Türkler seyahat ettiklerinde hiçbir zaman sıcak yemek taşımıyorlar yanlarında. Şeftali, ayva, incir, üzüm ve kiraz gibi meyveleri suda kaynatıp soğutuyorlar ve bunları büyük toprak kaplarda taşıyorlar. Tahmin edebileceğiniz günümüz hoşafının ilk hali bu. Fakat imparatorluk genişledikçe Akdeniz’in mucizevi limon şerbetinin saraya ulaşmaması imkansız. Nitekim önce sarayın imtiyazlı içeceği olarak Türk sofrasına giren limonata on dördüncü yüzyılda bütün şehirlere yayılmış durumda. Bu kadar çok limonatadan söz edince Türkiye’de yaygın olmayan birkaç limon reçeli tarifi vermeden geçmek olmaz. Limon Reçeli MALZEME: Beş adet limon İki bardak su İki bardak şeker YAPILIŞI: Yıkayıp kuruladığınız limonları çok ince halkalar halinde dilimleyin. Sıcak suyun içine atın ve kırk sekiz saat bekletin. Süresi dolunca limonları içinde beklettiğiniz suyu süzüp iki bardak su ekleyin ve bir saat kaynatın. Şekeri ekleyip iyice eridiğine ve birlikte kaynadığına kanaat getirinceye kadar ateşte tutmaya devam edin. Tencereyi ateşten indirince on dakika dinlenmeye bırakın. Sonra kavanozlara doldurup kaldırın. Elmalı, Ananaslı Limon Reçeli MALZEME: Bir kilo elma Bir adet ananas Beş adet limon İki kilo şeker YAPILIŞI: Elmaları soyup temizleyerek dilimleyin. Ananası soyup küçük parçalar halinde doğrayın. Limonların suyunu sıkın, kabuklarını ince ince rendeleyin. Meyvelerin hepsini limon rendesi ve suyu ile birlikte bir tencereye koyun. On beş dakika kısık ateşte kaynatın. Şekeri ekleyip eriyinceye kadar kaynatın. Meyvelerin eridiğini gördüğünüzde ateşi kapatın. Reçeli biraz bekletip kavanozlara yerleştirin. İncirli Limon Reçeli MALZEME: On adet taze incir İki adet rendelenmiş limon kabuğu Bir avuç beyaz taze üzüm Yarım bardak limon suyu Beş bardak şeker Bir bardak şekersiz doğal meyve suyu (hepsi olabilir) YAPILIŞI: İncirleri kabuklarından soyun, rende limonları, üzümleri blendere koyun. Birlikte karıştırın. Elde ettiğiniz karışımı kaynama payını hesaplayarak geniş ve derin bir tencereye dökün. Şekeri ve limon suyunu ekleyin. İyice karıştırıp kaynamasını bekleyin. Köpükleri kepçe ile alın. Ateşi söndürüp meyve suyunu ekleyin. Kaşırım meyve suyunu hemen emecektir. Ama su üstünde kalırsa bir taşım daha karıştırın. Soğutup kavanozlara koyun. Halise Zeytin alıntı |
|
|
Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi) | |
|
|