20 Haziran 2021, 01:56 | #1 |
Yaş Aldıkça
İnsan yaş aldıkça daha farklı görünüyor dünya gözüne. Kendini anlatmaya ihtiyaç duymayacağı insanları tutuyor yanında, ne kadar uğraşırsa uğraşsın onu anlamayan, dinlemeyen kimseye hayatında yer vermemeyi öğreniyor. Bana güven seni yanıltmam diyenlerin birer yanılgıdan ibaret olduğunu sözlerle bir insanın asla ölçülemeyeceğini davranışa yansımayan lafın bir değeri olmadığını anlıyor. Anlaşılma çabası da olmuyor olduğu kadarıyla yaşamayı biliyor artık, kendi kendine yetmeyi biliyor..Kendine yetemezken umut diye tutunduğu her dalın bir bir kırıldığını ve bunun adının ne aşk ne de sevgiyle bağdaştırılamayacağını da.. Gelene merhaba gidene güle güle demeyi öğreniyor en çok. Sebebini sormamayı.. Bazı şeylerin sebebini bilmenin bir anlamı kalmadığını ve bazılarının bir nedeni bile olmadığını da.. Eskiden olsa uğraşıp, didinip kendini anlatacağı yerlerde susmayı seçiyor.Anlatmaktan çok susmayı seviyor.Her insanın başka bir dünyası olduğunu kayıtsız şartsız kabulleniyor. O yüzden onun dünyasından gidişler için bir sebep de gerekmiyor. Konuşulanların kırıcılığından yoruluyor, sükut ile dost,sırdaş oluyor. Kendi içine çekilmek daha çok huzur getiriyor ona insanlardan. Bir şeyleri ispat etme çabası olmadan kendi doğrularıyla yaşamanın getirdiği mutluluğu buluyor. Öğreniyor gökyüzünün güzelliğini izlemeyi ve yağmurda ıslanmanın keyfini bir de gün batımlarını ve denizi kucaklayabilmeyi sıkıca.. Geçmişteki anılar güzel de olsa kötü de olsa hep hüzünle hatırlanır farkına varıyor. Bugünden daha genç olmayacağını hiç bir zaman ve şükretmeyi elindekilere.. Zaman ve hüznün getirdiği olgunluk halini benimsiyor.Gülüşleri tebessüm tadında kalıyor hep ağız dolusu gülmenin ya da hıçkırarak ağlamanın da geçici şeyler olduğunu anlıyor. O yüzden tüm yaşanmışlıkların özeti olarak sadece gülümsüyor olanlara, sadece susuyor.. Yazgı
________________
|
|
|
Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi) | |
|
|