01 Kasım 2021, 01:04 | #1 |
Hayırdır EvLat
- Hayırdır evlat, kaç zamandır durgun görüyorum seni? Bi' derdin mi var? - Düşünüyorum usta - Neyi düşünüyorsun? - Birisi var da - Kafana takılan, seni kendinden bu kadar alıkoyan düşünce nedir? - Henüz daha yolun başındayız, birbirimizi tam olarak tanımıyoruz. - Hımmm... Peki nasıl tanımayı düşünüyorsun? - Zamanla tabi ama... - Aması ne? - İyi bir insana benziyor usta, ona karşı içimde bir şeyler olduğunu hissediyorum. Zaman diyorum ama bu zamana kadar tanıdığım ve sevdiğim insanlar hakkında hep yanıldım, aldandım. Şimdi aynı hataya ve yanlışa düşmek istemiyorum, doğrusu önce yaşadığım şeyleri tekrar yaşamak istemiyorum. Yorgunum usta - Anladım... Gel seninle bi' hava alalım istersen, laflarız hem iyi gelir ha? - Olur usta... - Usta beni bu tepeye neden getirdin, bir yerde otursaydık, hem yorulmasaydın sende? - Onu da yaparız evlat, ama önce bu tepeden şehre iyice bir bak bakalım ne görüyorsun? - Yani şehir işte usta. Bildiğimiz içinde yaşadığımız şehir. - Başka ne görüyorsun? - Yani büyük, güzel, ışıltılı ve sakin görünüyor. - Peki bana buradan bakarak bu şehrin bilmediğimiz bir yerini anlatır mısın? - İyi de buradan bildiğim yerleri anlatırım sana, bilmediğim yerleri nasıl anlatayım? - Yani şehri anlatmak için, şehri tanımak gerek öyle değil mi? - Yani... Evet - Bak evlat; Birini tanımak istiyorsan ona sadece dışarıdan bakmak yetmez. Seni buraya niye getirdim biliyor musun? İnsanlar da şehir gibidir evlat İçlerine girmeden, derinliklerini görmeden onları tanıyamazsın Dışarıdan sana görkemli, ışıltılı ve güzel görünebilir Unutma ki bir şehrin en aydınlık yerleri, herkesin bildiği ve uğradığı yerlerdir Kimsenin uğramadığı, varoş ve tenha sokaklar her zaman karanlıktır Ama insanlar da şehir gibidir evlat İçlerinde ne çıkmaz sokaklar, ne çamurlu yollar vardır Sana sakin ve gürültüsüz gibi görünürler Ama bazen içleri kalabalık ve kavgalıdır Herkesin uğradığı, herkesin sevebileceği yerleri vardır İnsanlar da şehir gibidir evlat Bazen yapayalnız, hiç kimsenin uğramadığı, görmediği ve bilmediği yanları vardır Bazen eğlencelidir, bazen durgun ve kederli Bazen karışıktır, bazen sakin ve demli İnsanlar da şehir gibidir evlat Bir yanı cennet gibidir, bir yanı cehennem yeri Hayat senin için bu şehirde kurulu Bu şehir sana yarın ne getirir, karşına ne çıkarır bilemezsin Sevemediğin insanlar, alışamadığın ortamlar sunabilir Ama sen sevmiyorsun ve alışamıyorsun diye bu şehir sıkıcı değildir İçinde sevebileceğin ne insanlar ve ortamlar vardır Aramazsan bulamazsın, bakmazsan göremezsin. Bu şehri karanlık ve dar sokaklarıyla tanıdığında Çamurlu ve çukurlu yollarında yorulduğunda Yokuşlarını çıktığında, çıkmaz sokaklarında kaybolduğunda bile sevebiliyorsan Bir insanı da içindeki bilinmezlere rağmen sevebilirsin Kaybolursun belki o insanın derinliklerinde Seni bunaltır, yorar, seni kaybeder Ama bunlara rağmen bu şehirde yaşamaya ve bu şehri sevmeye değer. Tıpkı insan gibi Şehire gir evlat Derinliklerine sokul, kalabalığa karış, tenhalarda gezin Kavgayı gör, sevinenleri gör Zamanı deli gibi kullan, karanlık ve kuytu yerlerini keşfet Kaybol içinde, maceraya at kendini Sevdiğin yerden tutun şehrin hayatına Şehire gir evlat İnsanlar da şehir gibidir, dışarıdan bakmakla onları tanıyamazsın Tanımaktan, aramaktan ve yorulmaktan kaçma Öğrenmekten, keşfetmekten bıkma Şehire girmekten korkma evlat Unutma; Korkak insanlar kalabalık meydanlarda dolaşırlar Cesur insanlar en kuytu yerlerde bile tek başına izdiham yaratırlar. ~alıntıdır~ |
|
|
Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi) | |
|
|