23 Haziran 2021, 18:15 | #1 |
Edebiyatımızda kendisine şiir yazılmış Kadınlar ve işte o dizeler
Edebiyat tarihimizde büyük şairlere ve büyük şiirlere ilham kaynağı olmuş kadinları, onlara sözcüklerini armağan eden şairleri ve yazdıkları dizeleri hatırlayalım. Celile Hanım - Yahya Kemal Yahya Kemal'in ünlü şair Nazım Hikmet'in annesi, ressam Celile Hanım ile olan aşkları dillere destandır. Yahya Kemal'in Nazım Hikmet'e ders verirken tanıştığı Celile Hanım ile olan ilişkisi mutlu sonla noktalanmamış, bu aşktan geriye şairin ölüme yazıldığı zannedilen ama aslında Celile Hanım'ın Heybeliada'dan İstanbul'a doğru yol alışında yaşadığı kederi anlattığı meşhur şiiri kalmıştır. Sessiz Gemi Artık demir almak günü gelmişşe zamandan Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu! Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler Bilinmez ki giden sevgililer dönmeyecekler Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden Muazzez Akkaya - Sezai Karakoç Sezai Karakoç'un Mülkiye'de okurken uzaktan uzağa aşık olduğu kadına yazdığı şiirin kıtalarının ilk harflerini birleştirdiğinizde "Muazzez Akkayam" ismi okunuyor. Okulun en popüler kızlarından olan ve kendisine Cemal Süreya'nın da şiirler yazdığını anlatan Muazzez Hanım şairin kendisine olan aşkının da farkında olduğunu söylemiştir. Aşkına bir türlü açılamayan Karakoç ise ona şiirleriyle seslenmiştir. Monna Rosa Ulur aya karşı kirli çakallar, Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa. Monna Rosa bugün bende bir hal var. Yağmur iri iri düşer toprağa, Ulur aya karşı kirli çakallar. Açma pencereni perdeleri çek, Monna Rosa seni görmemeliyim. Bir bakışın ölmem için yetecek. Anla Monna Rosa ben bir deliyim. Açma pencereni perdeleri çek. Piraye - Nazım Hikmet Nazım Hikmet'in uğruna şiirler yazdığı pek çok kadın var ama en uzun sürelisi ve Nazım bu ilişkinin büyük kısmını hapiste geçirdiği için en çilelisi Piraye ile olanıdır herhalde. Piraye için Yazılmış: Saat 21-22 Şiirleri Ne güzel şey hatırlamak seni: ölüm ve zafer haberleri içinden, hapiste ve yaşım kırkı geçmiş iken... Ne güzel şey hatırlamak seni: bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin ve saçlarında vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının... İçimde ikinci bir insan gibidir seni sevmek saadeti... Parmakların ucunda kalan kokusu sardunya yaprağının, güneşli bir rahatlık ve etin daveti: kıpkızıl çizgilerle bölünmüş sıcak koyu bir karanlık... Makber - Abdülhak Hamit Abdülhak Hamit Tarhan'ın kaybettiği eşi Fatma Hanım'ın ardından yazdığı bu şiir bir kadın için yazılmış şiirlerin en hüzünlülerindendir. Makber Eyvah! Ne yer, ne yâr kaldı, Gönlüm dolu ah-u zâr kaldı. Şimdi buradaydı, gitti elden, Gitti ebede gelip ezelden. Ben gittim, o haksar kaldı, Bir köşede tarumar kaldı, Baki o enis-i dilden, eyvah, Beyrut'ta bir mezar kaldı. Mari Gerekmezyan - Bedri Rahmi Eyüboğlu Bedri Rahmi'nin bu şiirini çoğu insan ezbere bilse de hikayesi pek bilinmez. Şair sanılanın aksine bu şiiri karısına değil, asistanlık yaptığı üniversitenin heykel bölümüne misafir öğrenci olarak gelmiş olan Mari'ye yazmıştır. Mari Gerekmezyan ile yaşadıkları büyük aşk maalesef hüsranla noktalanmış, 1946 yılında hastalığa yakalanan Mari, şairin tüm çabalarına rağmen kurtulamamıştır. Karadut Karadutum, çatal karam, çingenem Nar tanem, nur tanem, bir tanem Agaç isem dalımsın salkım saçak Petek isem balımsın a gülüm Günahımsın, vebalimsin. Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan Yoluna bir can koyduğum Gökte ararken yerde bulduğum Karadutum, çatal karam, çingenem Daha nem olacaktın bir tanem Gülen ayvam, ağlayan narımsın Kadınım, kısrağım, karımsın. Tomris Uyar - Cemal Süreya, Turgut Uyar, Edip Cansever Tomris Uyar kendisine şiir yazılan kadınların en şanslısıdır herhalde. Kocası Turgut Uyar, tutkulu bir aşk yaşadığı Cemal Süreya ve ona olan ilgisi ve hayranlığını saklamayan arkadaşı ve belki de platonik aşığı Edip Cansever, yani şiirimizin 3 büyük ismi de satırlarında kendisine seslenmiştir. Sayım / Cemal Süreya Ayışığında oturduk Bileğinden öptüm seni Sonra ayakta öptüm Dudağından öptüm seni Kapı aralığında öptüm Soluğundan öptüm seni Bahçede çocuklar vardı Çocuğundan öptüm seni Bir Bozuk Saattir Yüreğim Hep Sende Durur / Turgut Uyar Bir bozuk saattir yüreğim hep sende durur Ne var ki ıslanır gider coşkunluğum durmadan Durmadan Dağ biraz daha benden deniz her zaman senden Hiçbir dileğimiz yok şimdilik tarihten coğrafyadan Kimselere benzemesin isterim seni övdüğüm Seni övdüğüm zaman Güzel bir çingene yalnız başına dolaşmalı kırlarda Seni övdüğüm zaman Yaş Değiştirme Törenine Yetişen Öyle Bir Şiir / Edip Cansever Ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç Yağmurlar altında gördüm, kadeh tutarken gördüm de Bir kıyıya bakarken, bakarkenki ağlayan yüzünle Ve yarışırsa ancak Monet’nin Kadınlarına yaraşan giysilerinle Gördüm de Ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç. Mevhibe Beyat - Özdemir Asaf Mevhibe Beyat ismini bilmiyorsanız bile Lavinia'yı mutlaka duymuşsunuzdur. Güzel Sanatlar Akademisi'nde okuyan ve güzelliğiyle dillere destan olan Mevhine Hanım'a duyduğu karşılıksız aşk Asaf'a bu dizeleri yazdırmıştır. Lavinia Sana gitme demeyeceğim. Üşüyorsun, ceketimi al. Günün en güzel saatleri bunlar. Yanımda kal. Sana gitme demeyeceğim. Gene de sen bilirsin. Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim İncinirsin. Sana gitme demeyeceğim Ama gitme, lavinia Adını gizleyeceğim. Sen de bilme, lavinia. Maria Missakian - Attila İlhan Attila İlhan bu şiiri, Paris seyahati sırasında tanıştığı ve oldukça etkilendiği Maria Missakian'a yazmıştır. İlhan Türkiye'ye dönmek zorunda kalmış ama Maria'yı bir türlü ülkesine getirtememiştir. Mektuplarla devam eden aşkları aradan geçen seneler içinde kopmuş ve yıllar sonra şair, Maria'nın evli, mutsuz ve alkolik bir kadın olduğunu öğrenip yıkılmıştır. Maria Missakian Yüksek kaldırımda bir akşam Maria Missakian'ı düşündüm Eğer kendimi bıraksam Yağmur olabilirdim yağardım Kasım'da bir çınar olurdum Yaprak yaprak dökülürdüm Kalbimi sıkı tutmasam Döküp saçıp boşaltsam İçimde yükselen şiiri Kaldırımlara döküp harcasam Gözleri balıkçıl gözleri Dudaklarında tutup rüzgarı Maria Missakian adında biri Gelse göğsüne kapansam Fahriye Abla - Ahmet Muhip Dıranas Şairin annesinin arkadaşı ve komşuları olan Fahriye Hanım'a yazdığı ve eşinin "Evlendiğimizde o kadın 70 yaşındaydı. Ben Fahriye Abla'yı hiç kıskanmadım" dediği şiir, edebiyatımızın en bilinen şiirlerinden biri olmuştur. Fahriye Abla Hava keskin bir kömür kokusuyla dolar, Kapanırdı daha gün batmadan kapılar. Bu, afyon ruhu gibi baygın mahalleden, Hayalimde tek çizgi bir sen kalmışsın, sen! Hülyasındaki geniş aydınlığa gülen Gözlerin, dişlerin ve ak pak gerdanınla Ne güzel komşumuzdun sen, Fahriye abla! Ayten - Ümit Yaşar Oğuzcan Ayten; şairin İş Bankası'nda çalışırken tutulduğu, kendinden oldukça ufak stajyer bir kızdır. Evli olan Oğuzcan, Ayten'e olan tutkusunu dizelere şöyle dökmüştür: Milyon Kere Ayten Ben bir Ayten'dir tutturmuşum Oh ne iyi Ayten'li içkiler içip sarhoş oluyorum ne güzel Hoşuma gitmiyorsa rengi denizlerin Biraz Ayten sürüyorum güzelleşiyor Şarkılar söylüyorum şiirler yazıyorum Ayten üstüne Saatim her zaman Ayten'e beş var Ya da Ayten'i beş geçiyor Ne yana baksam gördüğüm o Gözümü yumsam aklımdan Ayten geçiyor Bana sorarsanız mevsimlerden Ayten'deyiz Günlerden Ayten'ertesidir Azime Korkmazgil - Hasan Hüseyin Korkmazgil Şair oldukça ilginç ve güzel bir hikayeleri olan, zor kavuştuğu ve çok sevdiği eşine pek çok dize ve görkemli şiirler armağan etmiştir. Azime'li Temmuz Bildirisi 2 saksılarda çöl bitkileri, salonlarda kartpostal mutluluklar eskidi maskelerin sırıtan düşmanlıkları -- ve nice yazlar oh ne güzel yeniden -- bu senin güzelliğin ne demek sel ne demek azime'm, savaşlara durmak ne demek, güzel ne demek sen geldin ey benim kadın ülkem -- yepyeni ufuklar geldin dürülü bayraklarım güldü gülüm -- sen geldin kutuplarım değişti Mihrimah Hanım - Cahit Sıtkı Tarancı Arkadaşı Vedat Günyol'un kardeşi Mihrimah Hanım'a aşık olan ancak aşkını gizlice içinde yaşayan Tarancı, Kara Sevda şiirini onun için yazmıştır. Bu aşkını çok uzun seneler sonra arkadaşına itiraf etmiştir ancak Mihrimah Hanım artık evlidir. Vedat Günyol "Keşke zamanında söyleseydin, evlenmenizi çok isterdim" demiş, bunun üzerine Tarancı derin bir pişmanlığa düşmüştür. Kara Sevda Bir kere sevdaya tutulmaya gör; Ateşlerde yandığının resmidir. Aşık dediğin, Mecnun misali kör; Ne bilsin alemde ne mevsimidir. Dünya bir yana, o hayal bir yana; Bir meşaledir pervaneyim ona. Altında bir ömür döne dolana Ağladığım yer penceresi midir? Bir köşeye mahzun çekilen için, Yemekten içmekten kesilen için, Sensiz uykuyu haram bilen için, Ayrılık ölümün diğer ismidir. Mihriban - Abdurrahim Karakoç Abdurrahim Karakoç bu şiiri gençlik çağında sevdiği, "seviyordum ama olmadı" dediği bir kıza yazdığını söylemiştir. Kızın adı başkadır, orası şairde saklıdır, Mihriban ise onun temsil eden bir semboldür sadece. Şiir bestelenip pek çok sanatçı tarafından seslendirilmesi ile oldukça meşhur olmuştur. Mihriban Sarı saçlarına deli gönlümü Bağlamıştın, çözülmüyor Mihriban Ayrılıktan zor belleme ölümü Görmeyince sezilmiyor Mihriban Yar, deyince kalem elden düşüyor Gözlerim görmüyor aklım şaşıyor Lambada titreyen alev üşüyor Aşk kağıda yazılmıyor Mihriban Leyla Erbil - Ahmed Arif Ahmed Arif genç yaşında aşık olduğu ve bu aşkı kalbinden uzun yıllar taşıdığı ancak dostluktan öte bir karşılık bulamadığı Leyla Erbil'e pek çok şiir yazmıştır ama en meşhuru muhakkak ki şudur: Hasretinden Prangalar Eskittim seni, anlatabilmek seni. iyi çocuklara, kahramanlara, seni, anlatabilmek seni, namussuza, haldan bilmez, kahpe yalana. ard-arda kaç zemheri, kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu. dışarda gürül-gürül akan bir dünya... bir ben uyumadım, kaç leylim bahar, hasretinden prangalar eskittim. saçlarına kan gülleri takayım, bir o yana, bir bu yana... Alıntı
________________
|
|
|
23 Haziran 2021, 18:30 | #2 |
Kara Sevda
Bir kere sevdaya tutulmaya gör; Ateşlerde yandığının resmidir. Aşık dediğin, Mecnun misali kör; Ne bilsin alemde ne mevsimidir. Dünya bir yana, o hayal bir yana; Bir meşaledir pervaneyim ona. Altında bir ömür döne dolana Ağladığım yer penceresi midir? Bir köşeye mahzun çekilen için, Yemekten içmekten kesilen için, Sensiz uykuyu haram bilen için, Ayrılık ölümün diğer ismidir. buna kalp bıraktım emeğine sağlık çok güzel bir paylaşım olmuş
________________
Yaşadığım kayıplarda kazancımdır. Ben asla kaybetmem. İLLEGALİ SEVİN E-İMZALIDIR www.İrcForumu.org
|
|
|
26 Haziran 2021, 16:53 | #3 |
Günümüz de kadınlara aşk şiirleri yazilmiyor attık. Onun yerine sevgiliye aşk Şiirleri ,şarkılari ,nefret kin sitem dolu..
|
|
|
26 Haziran 2021, 18:21 | #4 |
Vay bee.. Acaba o kadınlar nasıl bi duygu yaşadılar bu şiirleri okuyunca. Bi an çok merak ettim ha.
@[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bende sana şiir yaziim, hissettiklerini bana anlat olur mu
________________
Öpüşmek; alt katı kiralamak için, üst katta yapılan anlaşmadır..
|
|
|
26 Haziran 2021, 22:59 | #5 | |
Alıntı:
Wp'de anlatıyorum kardo. Ama daha sık anlatmaya özen gösteririm. ^_^
________________
Sabrettiğimi Sanarken, Vazgeçtiğimi Öğrendim..
|
||
|
28 Nisan 2022, 16:47 | #6 |
iki buluşmadır koluma girmiyorsun ve birkaç milyon yıldır tutmadım ellerini ve ben sırf bu yüzden kaybedilebilirim. -Selim Temo-
|
|
|
28 Nisan 2022, 17:41 | #7 |
Ne güzel bir paylaşım olmuş.
Hep böyle oluyor… Bazı şiirleri sadece hikayelerini bildiğim için seviyorum, bazılarını başta sevmeme rağmen hikayelerinden dolayı sevmediğim şiirler kategorisine alıyorum
________________
|
|
|
Şu anda bu konuyu görüntüleyen etkin kullanıcılar: 1 (0 üye ve 1 ziyaretçi) | |
|
|