Nöroloji ve Ağrı Uzmanı Prof. Dr. Ali Kemal Erdemoğlu hem kadın hem de erkeklerin hayatını oldukça zorlaştıran diz ve kalça ağrısı için merak edilenleri sizler için anlatıyor.

Diz eklemi insan bedenindeki en büyük birleşimdir. Günlük faaliyetler, tipik olarak diz eklemi işlevine yakın olmayı gerektirir. Uyluk kemiğinin alt kısmı, incik kemiğinin üst kısmı ve diz kapağı, diz eklemini oluşturur. Uyluk kemiği ve incik kemiği, büyük bağlarla bağlanarak dizin kararlılığını sağlarken, uzun uyluk kasları kuvvet temin eder. Üç kemiğin birbirine temas ettiği eklem yüzeyleri kıkırdakla kaplıdır. Bu kıkırdak, bir nevi yastık görevi üstlenir. Bu sayede kemikler arasında kolay bir şekilde hareket edilebilir. Zamanla, bu kıkırdakların zarar görmesi ve kireçlenmesi günlük yaşamı etkileyen diz ağrısına yol açabilir. Kronik diz eklem ağrısının birçok sebebi vardır ve hastalığın ilerlemeden tedavi edilmesi son derece önemlidir.

Kireçlenme, kronik diz ağrısının en yaygın sebeplerinden biridir. Osteoartrit, romatoid artrit ve travmatik artrit, kronik diz eklem ağrısına sebep olan artrit türleridir. Osteoartrit genellikle 50 yaşından sonra ortaya çıkar. Genetik yatkınlık bu sebeplerden biridir. Kemikleri destekleyen kıkırdak yumuşar ve yırtılır. Bu, kemiklerin birbirine sürtünmesine ve kronik diz ağrısına, hareket kabiliyetinin kısıtlanmasına yol açar. Romatoid artritte, eklem zarı kalınlaşır ve bu durum iltihaplanmaya neden olur. Fazla miktarda üretilen eklem sıvısı eklemi doldurur ve kronik iltihap kıkırdak hasarına yol açar. Sonuç olarak, kıkırdak kaybı meydana gelir. Bu da eklem ağrısı ve hareket kısıtlılığına neden olur. Travmatik artrit, ciddi diz travmalarından sonra kireçlenme olarak ortaya çıkar. Zamanla, diz kırıkları ve bağ yaralanmaları kıkırdak hasarına neden olabilir. Bu da kronik diz eklem ağrısına ve fonksiyon kaybına neden olabilir. Bu durumda, diz protezi önemli bir tedavi seçeneğidir.


Kalça kireçlenmesi, eklemdeki kemikleri kaplayan kıkırdak yapıda çeşitli sebeplerle oluşan aşınma ve yıpranmanın sonucunda altındaki kemiğin şeklinin bozulmasına yol açan tıbbi bir durumdur. 55 yaş ve üzerindeki bireylerde sıklıkla görülen bir durum olarak kabul edilir, ancak doğuştan kalça çıkığı olan veya sonradan kalça sorunları yaşayan hastalarda daha genç yaşlarda ortaya çıkabilir. Kalça kireçlenmesinin en belirgin belirtileri, kalça ağrısı ve eklem hareketlerinde kısıtlılıktır. Hastalık, başlangıçta bacaklar ve kalça eklemi kullanımının azalmasıyla zamanla artan bir ağrı şeklinde karakterize edilir. Ağrı genellikle kalça bölgesinde başlar ancak kasık bölgesine ve dizlere yayılabilir. Kök hücreler vücuttaki tüm doku ve organların yapısını oluşturan hücrelerdir. Kendi kendini yenileyen kök hücreler, insan vücudundaki tüm yapıların kökenidir ve birçok hastalığın tedavisinde kullanılabilir. Hastanın kendi, uyumlu veya yarı uyumlu donörlerinden kök hücrelerin nakledilerek hastadaki hasarlı hücre, doku ve organların yenilenmesi için kullanılan bir tedavi yöntemidir.


Yağ dokusu kök hücrelerden zengin dokulardan biridir. Çıkarılan yağ dokusu özel olarak işlenir ve içindeki kök hücreler izole edilir. Bu işlem yaklaşık 1-2 saat sürer. Hazırlanan kök hücreler dizin hasar gördüğü ve hücrelerin iyileşmesi beklenen yerlere verilir. Kök hücreler vücudun kendi hücreleri olduğu için tedavinin amacı dokunun kendisini iyileştirmek ve yenilemektir.